Din ve Mitoloji’nin Kuran’da Bakire Doğum Mucizesi Videosuna Cevap ve Bir Başka Mucize


Din ve Mitoloji kanalının bahsettiğimiz videosunda yapılan ana eleştiri aslında bakire doğumun mümkün olmayacağı üzerinden değil, bunun günümüzde de olduğu yani mucizevi bir tarafının olmadığı şeklindedir. Yazımızda günümüzdekinin neden mucizevi olmayıp Meryem’inkinin mucize olduğunu göstererek bu eleştiriyi yanıtladıktan sonra videodaki bir başka eleştiri olan kanıt olmamasından dolayı Meryem’in bakire doğum yapmasının bir mucize olmadığı iddiasını ele alacağız. İkinci bölümde de konuyla ilgili bir başka mucizeyi gözler önüne sereceğiz.


1.1 Meryem’in Bakire Doğumu Mucize midir?


Videoda Müslümanların Meryem’in bakire doğum yaptığına kanıtları olmadığını, dolayısıyla bunu bir mucize olarak öne süremeyecekleri söyleniyor. Ayrıca günümüzde bakire olarak çocuk sahibi olan birçok kadın olduğu söylenilerek Meryem’inkini mucize kabul eden Müslümanların bunları da mucize kabul etmesi, doğan çocukları peygamber olarak görmesi gerektiği söyleniliyor. Bu basit iddiaları değerlendirelim:


İlk olarak Müslümanlar; Meryem’in bakire doğum yapmasının mucize olduğunu kabul ederler, fakat bunu günümüzde Müslüman olmayan kişilere İslam’ın bir kanıtı olarak sunmazlar. Çünkü Kuran’da anlatılan diğer mucizeler gibi o da zamanındaki insanlar için bir delil idi, fakat bu mucizelere biz bugün tanık olamıyoruz. Bu sebeple bu mucizeleri İslam’ın delili olarak sunmuyoruz. Bunu yapanlar varsa da böyle bir mantık hatası yapan Müslümanların hatasını bütün Müslümanlara mal etmek adil olmayacak, saman adam safsatasına girecektir. Zira videoda eleştirilen “mucizeler sorgulanmaz inanılır” sözü de biz de dahil olmak üzere birçok Müslüman tarafından eleştirilmekte, İslam’ın delil üzere bir din olduğu vurgulanmaktadır: 


Ali İmran 3: Hakkında hiçbir kanıt indirmediği şeyleri Allah'a ortaklar koştukları için, gerçeği gizleyenlerin yüreklerine korku salacağız. Onların barınağı ateştir; haksızlık yapanlar, ne kötü bir yerde kalacaklar!


Enam 83: Bu, İbrahim'e, kavmine karşı verdiğimiz delilimizdir. Biz, dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Şüphesiz senin Rabbin, hüküm ve hikmet sahibidir, bilendir.


Burada bugün bakire doğuma ilişkin bir delilimizin olmamasının, olayın mucize olmadığı anlamına gelmeyeceğini söyleyelim; çünkü Kuran’ın kendisi anlattıklarına delildir ve bakire doğum gerçekleşmiş olup Allah’ın aciz bırakıcı bir delilidir, ki bunlara mucize denir. Böyle beklenmedik bir olayın Allah’ın sevdiği bir kuluna bahşedilmesi elbette mucizedir, fakat günümüzde delil teşkil etmez. Mucizelerin olmasının bilimsel olarak mümkün olduğunun gösterilmesinin de onların mucizeliğine engel olmayacağını belirtelim. Hatta bunun gösterilmesi Müslümanların lehine bir ispat sayılabilir, zira mucize; bilimsel olarak açıklansın ya da açıklanmasın, olma ihtimali çok düşük bir olayın Allah tarafından kullarına bahşedilmesidir ve elçileri için delil teşkil eder. Örneğin Musa peygamber tarafından denizin yarılma mucizesinin, o an olan özel bir deprem ile veya denizdeki su moleküllerinin rastgele hareketlerinin inanılmaz bir olasılıkla iki ayrı tarafa yönelmesi vasıtasıyla olduğu gibi bilimsel açıklamaları düşünülebilir. Bunların doğru olup olmamasından bağımsız olarak bahsettiğimiz olay asla beklenmeyecek bir şey olduğu ve Allah’tan vahiy aldığını iddia eden bir kişi tarafından yapıldığı için bunun Allah’ın bir mucizesi, yani kulları aciz bırakan bir delili olduğu söylenebilir. 


1.2 Günümüzdeki Bakire Doğumlar Mucize Midir?


Müslümanlar mucize dediğinde bunu sadece bugün hala delil teşkil eden mucizeler olarak yanlış şekilde anlamanın bir sonucu olan ilk iddianın yanlışlığını böylelikle göstermiş olduk. Şimdi; videonun devamında bahsedilen, bugün kadınların bakire olarak doğum yapmasını sağlayan iki olayı inceleyelim ve bu kadınların gerçekten Meryem gibi bakire doğum yapıp yapmadığını, yapıyorlarsa Müslümanların bunları mucize sayıp saymaması gerektiğini değerlendirelim.


Bahsedilen ilk olay, cinsel ilişki yaşansa bile kızlık zarının yırtılmayacak kadar sert olması durumudur. Burada hemen gelenekteki gibi kızlık zarı ve bakireliğin birbiriyle özdeşleştirilme hatası yapıldığını belirtmeliyiz, zira bugün tıbben kanıtlanmıştır ki bazı kadınlarda cinsel ilişki yaşamasına rağmen kızlık zarı yırtılmamış olabilirken bazı kadınlarda yaşamadan önce yırtılmış da olabilmektedir. Yani kızlık zarının durumu bakirelikle ilgili kesin bilgi vermemektedir. Ayrıca kızlık zarı yırtılmasa da cinsel ilişkide bulunmuş birine bakire denilmesi yanlış olur; çünkü bakirelik ile kastedilen asıl şey, cinsel ilişkide bulunmamış olmaktır. Bu sebeple bu durumdaki kadınlar konumuza bir örnek oluşturmazlar.


Videodaki ikinci iddia, günümüzde bir kadının çeşitli nedenlerle cinsel ilişkide bulunmak istemeyip tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olabilmesidir. Bu ikinci örnek gerçekten de bakire doğuma örnektir. Peki bu bir mucize midir? Pek tabiidir ki bilimsel olarak rahatça açıklayabildiğimiz ve birçok doktor tarafından uygun her kadına yapılabilecek bir işlem olduğundan günümüzde bu, sıradan bir olaydır ve mucizevi değildir. Çünkü mucizeleri yapan Allah’tır, onları insanlar ilimle yapmazlar, yaparlarsa ona mucize denmez. Peygamberler gösterdikleri mucizeleri Allah’ın onlara öğretmesiyle yapmışlardır ve bunlar sadece o elçilere özeldir. Başka bir insanın öğrenip tekrarlamasından bahsedilemez. Dolayısıyla bir Müslüman açısından tüp bebek doğumu -Allah’ın güzel bir nimeti olmakla birlikte- mucize değildir. Peki Müslümanların Meryem’in bakire doğumunu mucize kabul edip bugünküleri mucize kabul etmemesi bir çelişki midir? Bu sorunun da cevabı hayırdır, çünkü 2000 yıl önce böyle bir teknoloji yoktu ve bir insanın tüp bebek gibi bir yöntem kullanması mümkün değildi. Bu durum, Mısır piramitlerini uzaylıların yaptığı iddiası düşünülerek daha iyi anlaşılabilir. Piramitlerin inşa edildiği tarihlerde insanların bunu yapabilecek teknolojiye sahip olmaması nedeniyle bu olay beklenmedik, dünya dışı güçlerin yani uzaylıların yapmasıyla olmuştur, denilerek açıklanmaya çalışılıyor. Çünkü eğer teknoloji yoksa gerçekten de bu gibi sıra dışı açıklamalara ihtiyaç duyarız. Burada tabii ki piramitleri uzaylıların yaptığını söylemediğimizi, sadece teknoloji olmaması durumunda insan üstü ve sıra dışı açıklamalara ihtiyaç duyduğumuzu anlattığımızı belirtelim. 


2. Kuran’ın Bir Başka Mucizesi: Doğumdan Önce Hurma Bahsi


Bakire doğum mucizesiyle ilgili yanlış anlaşılan noktaları gördükten sonra İslam’ın günümüzde herkes tarafından tanık olunabilen delili olan Kuran’dan konuyla alakalı bir delilden bahsederek bitirelim: 


Meryem 25: Hurma ağacını kendine doğru silkele; olgun taze hurmalar üzerine dökülsün.


Bu ayette Meryem doğum yapmak üzere sancılar içinde ve çok zor bir durumdayken Allah’ın ona seslenmesi ve yardım etmesi anlatılmaktadır. Doğumda annenin fiziksel ve zihinsel durumu rahmin yeterince kasılabilmesi ve böylece ölüm olasılığının azalması için önemlidir. Allah’ın manevi olarak da destek vermesi şüphesiz doğumu Meryem için kolaylaştırmıştır. Daha da mucizevi olan ise Allah’ın bu durumdaki Meryem’in yemesini sağladığı hurmanın oksitosinin yani doğum yapmayı kolaylaştıran bir hormonun etkisini artırmasıdır. Hurma, oksitosin reseptörlerinin oksitosine daha iyi tepki vermesini sağlayarak daha etkili rahim kasılmalarına sebep olduğundan geç hamilelikte hurma yemek faydalıdır.¹ Hurma tüketen kadınlar, doğum sırasında rahim kaslarının beklendiği kadar hızlı genişlemediği zaman verilen ve oksitosinin sentetik bir formu olan Pikotin’e daha az ihtiyaç duyar.² Ayrıca düz kaslar, iskelet kaslarından kat kat fazla enerjiye ihtiyaç duyar. Bir düz kas olan rahim kaslarının kasılmasında hurma, çoğu 6 karbonlu monosakkarit (basit şeker) yani emilimi kolay olan karbonhidrat içeriğiyle de yardımcı olur. Bunun yanı sıra doğumdan sonra da süt salınımını sağlayarak emzirmeye yardımcı olur. Rahim kaslarının geri küçülmesini sağlar ve anne-bebek arasındaki duygusal bağı güçlendirir.³ 


Meryem gerçekten bakire doğurmuş olabilir mi, bu nasıl mümkündür? Sorusunu cevapladığımız şu yazımıza da göz atabilirsiniz: Bakire Doğum Mucizesi Üzerine Bazı Mülahazalar: Hermafroditizm


Yazar: Eylül Rana Saraç