Kayıtlar

Temmuz, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hassas Ayar Argümanı (Fine Tuning Argument) - Pessimist Felsefe

Resim
Argümanımızın Temel Öncülleri Şunlardır : Öncül 1. İnce-ayarın varlığı, teizm altında ihtimal-dışı değildir. Öncül 2. İnce-ayarın varlığı, ateistik tek-evren hipotezi altında çok ihtimal- dışıdır.13 Sonuç: Öncül (1) ve (2) ve öncelikli onaylama ilkesinden, ince-ayar verilerinin, ateistik tek-evren hipotezinden çok tasarım hipotezi lehine güçlü kanıt sağladığı sonucu çıkar. Öncelikle " ^ " İfadesinin küçük bir tanımını yapmam gerekiyor .Bu Uzun sayıları kısaltmak için kullanılan bir ifadedir. örneğin 100000000000 = 10^9 dur . mesela 10^9 da bir ihtimal demek Trilyonda bir ihtimala denk gelir .Sayı daha da uzayabilir. "...inceleyeceğimiz Hassas Ayar,Hayatın oluşmasına imkan tanıyacak derece dengelenmiş öyle bir evren ortaya çıkarmaktadır ki, Böyle bir evren ,grafit noktası üzerine dikey olarak duran keskin bir şekilde açılmış Kurşun Kaleme benzer."[1] Bu hassas sabiteler hem Evrenin Başlangıcındaki Doğa Sabitelerinde Hem de Bizzatihi Yasaların kendisinde Mevcut şek

The Evolutionary Argument against Naturalism - Jim Slagle

Resim
 

Yaşam İçin İnce Ayar: Kanıt (Stanford Ansiklopedisi)

Resim
  İnce ayar   "İnce ayar" terimi, belirli parametrelerin değerlerine gerçeklerin veya özelliklerin hassas bağımlılıklarını karakterize etmek için kullanılır. Teknolojik cihazlar, ince ayarın paradigmatik örnekleridir. Amaçlandığı gibi çalışıp çalışmadıkları, bileşenlerinin şeklini, düzenini ve malzeme özelliklerini tanımlayan parametrelere, örneğin bileşenlerin iletkenliği, esnekliği ve termal genleşme katsayısı gibi hassas bir şekilde bağlıdır. Teknolojik cihazlar, gerçek "ince ayarlayıcıların" - onları tasarlayan ve inşa eden mühendisler ve imalatçılar - ürünleridir, ancak bu makalenin geniş anlamıyla ince ayarın elde edilmesi için belirli parametrelerin değerlerine ilişkin hassasiyet yeterlidir.   "İnce ayarın" ortaya çıktığı felsefi tartışmalar, genellikle evrenin yaşam için ince ayarıyla ilgilidir: birçok fizikçiye göre, evrenin yaşamı destekleyebilmesi, onun çeşitli temel özelliklerine, özellikle de doğa yasaları, bazı doğa sabitlerinin değerleri ve

Cariyelik Meselesi - İhsan Şenocak

Resim

Boşlukların Tanrısı İddiası Üzerine

Resim
BOŞLUKLARIN TANRISI NEDİR? Boşlukla kastedilen anlam, beşeriyetin bilim yoluyla henüz açıklayamadığı olay ve olgulardır, epistemolojik ve ontolojik bilinmezlerdir.  Ateistler, teistlerin bilimin nedenini bilemediği hadiseleri Tanrı’ya bağladıklarını ve kendilerince bir izah getirdiklerini iddia ederler.  Yani “boşlukta” kalan varlık ve olayları Yaratıcının ilim ve kudretiyle izah etmekte ve O’nun fiilleri olarak görmektedirler.  Ne var ki bilim ilerledikçe geçmişin bilinmezleri bugünün malumu olmakta, yani boşluklar yavaş yavaş bilimsel açıklamalarla dolmaktadır.  Boşluklar doldukça bir Yaratıcıya duyulan gereklilik de yavaş yavaş yok olmaktadır. Ne var ki bu iddiayı kabul etmek mümkün değildir.  Kelamla ilgili eserlerde bazen bu tür mucizevi varoluşlardan bahsedilse de  k elamcılar, “Biz şu hâdiselerin gerçekleşme şeklini anlayamıyoruz, o hâlde Yaratıcı vardır.” gibi bir mantık yürütmezler. Yaratıcının varlık ve birliğine dair Akaidle ilgili eserlerde anlatılan delillere bakıldığında

İnternet Ortamında Kur'an'a Yöneltilen Bazı İthamlar ve Cevaplar - Necdet Şaşkan

Resim
 

Algılarımızın bize ilettiği şey gerçeklik değil - Donald Hoffman

Resim
 

Gerçeği olduğu gibi mi görüyoruz? - Donald Hoffman

Resim
 

Bilinç Nedir? - Dr.Öğr.Üyesi Ferhat Onur

Resim
     Bilincin henüz herkesin üzerinde uzlaşıp kabul etiği bilimsel bir tanımına kavuşmuş değiliz. Bu noktada daha çok ortak gözlemlere dayanan sezgilerimizden hareket ediyoruz. Sezgiler farklılık gösterdiğindeyse ortaya farklı bilinç tanımları ve anlayışları çıkabilmektedir. Örneğin, bazıları bilinci uyandığımızda başlayıp uyku haline dek süren bir fenomen olarak görürken diğerleri sadece dikkatimizi bir şeye yönelttiğimizde gerçek anlamda bilinçli olduğumuzu söylerler. Keza bilincin tek tip bir fenomen olmadığını, birden çok biçimde tezahür ettiğini iddia edenler de vardır. Örneğin, David Rosenthal (1997) bilincin iki biçimli olduğunu ileri sürerken, Ned Block (2002) dört, Christopher Hill (2009) ise yedi tür bilinç sayar. Aslında bu farklılıkları biçimsel farklılıklar olarak görmek yerine bilincin çeşitli anlamlarda kullanılabildiğinin veya çeşitli yönlere sahip olabildiğinin düşünülmesine bağlamak daha doğru olacaktır. Her ne şekilde düşünürsek düşünelim söz konusu anlayış farklılık

Hz.Musa ve Firavun - Habil Ademoğlu

Resim
 

İslam Tarihi Yalan Mı? - Habil Ademoğlu

Resim
 

Dört İncil Farklılıkları ve Çelişkileri - Prof.Dr. Şaban Kuzgun

Resim
 

Ahzab 37-50 Tefsiri - Habil Ademoğlu

Resim
 

İSLAM VE DEMOKRASİ

Resim
KONUYLA İLGİLİ BAŞLICA GÖRÜŞLER 1950’lerden sonra gelişen yeni siyasal İslam’ın öncüleri Seyyid Kutup ve Mevdudi’nin demokrasi aleyhindeki fikirleri İslam alimleri ve Müslümanlar üzerinde oldukça etkili olmuştur.  İlerleyen yıllarda selefi düşünceyi benimseyen Abdülaziz b. Baz, Takiyyüddin en-Nebhani ve Makdisî gibi düşünürler de demokrasinin karşısında olmuşlardır. “Felsefesi ve tekniği ile, demokrasi Müslümanların siyasi sistemi olamaz. Ancak demokratik mekanizma, İslam ve siyaset teorisinin ilkeleri doğrultusunda -daha iyisini buluncaya kadar- kullanılabilir.” (1) diyen Hayrettin Karaman ve benzeri bir kısım ilahiyatçılar ise mevzuya oldukça pragmatist yaklaşmış; demokrasinin özü itibarıyla İslam’a zıt olduğunu belirtmekle birlikte Müslümanlar tarafından daha iyi bir siyasi sistem inşa edinceye kadar muvakkaten demokrasiden yararlanılabileceğini öne sürmüşlerdir.  Yani onlara göre demokrasi, hedefe ulaşma yolunda binilecek “kullanışlı bir vasıta” olmaktan öte bir şey değildir.  Dola