Kabe Güvenli Bölge mi ?
Twitter'da bir zaman İslam düşmanları tarafından çok konu olmuş, İslami ilimlerden zerre haberi olmayan Ekşi yazarlarının getirdiği şu iddiaya bakalım. Kısaca söyleyim. Tam bir facia +
Zannediyorlar ki bu ayete göre Mescid-i Haram'ın etrafında bir koruma kalkanı var, oraya girseniz, Dünya yıkılsa bile başınıza bir şey gelmeyecek. Hatta bunun üzerinen mağdem Kabe güvenilir bir yer, niye Haccac orayı taşlayabildi, niye kaza oldu, niye sel bastı gibi +
parlak bir zekanın ürünüymüş gibi akılları sıra müslümanları sıkıştırmaya çalıştılar. Bu cahilce ve gülünç ayet yorumlarına karşın önce ayetin nüzul döneminde ne anlattığını kısaca söyleyim. Ondan sonra seleften gelen rivayetleri yazayım. +Ayet Mescid-i Haram'ın etrafında ilahi bir koruma olduğundan bahsetmiyor. Ayet, Mescid-i Haram'a kaçan biri katil olsa bile, oraya duymuş oldukları hürmetten dolayı o adama dokunmayan cahiliye Araplarının örfünü anlatıyor. O an ki durumu tespit ediyor. Olay sadece bundan ibaret +
Şimdi bu konu hususunda sahabe ve tabiin uleması ne demiş İmam Taberi'nin el-Camiu'l-Beyan'ından bakalım:
Katade, Hasan-ı Basri, Mücahid ve Ata, şu şekilde izah etmişlerdir: Kim cahiliye döneminde bir suç işledikten sonra Mescid-i Harama girecek olur idiyse ona ceza +uygulanmazdı. O kişi güven içinde olurdu. "Bu izaha göre âyet-i kerime, cahiliye döneminde hakim olan bir örfü beyan etmektedir. İslam geldikten sonra bu örf kaldırılmıştır. Bu itibarla her kim bir hırsızlık yapar veya zina eder yahut haksız yere birisini öldürecek olursa, +Kâbe'ye sığınması onu yakalayıp cezalandırmaya engel değildir.Abdullah b. Abbas, Abdullah b. Ömer, Ubeyd b. Umeyr, Şa'bi, Ata b. Ebi Rebah ve Süddiye göre ise "Kim Mescid-i Haram'a girerse emin olur." ifadesinden maksat, "Şu anda insanlardan kim Mescid-i Haram'a girecek +olursa o kimse güven içindedir." demektir. Bu görüşte olanlara göre bir insan cinayet işler de Kâbe'ye sığınacak olursa kendi iradesiyle dışarı çıkmadıkça ona ceza uygulanmaz. Ancak dışarı çıkmasını sağlamak için kendisine bir şey satılamaz ve kimse tarafından barındırılamaz. +Bu hususta Mücahid şöyle anlatıyor: "Abdullah b. Abbas dedi ki. "Bir adam birini öldürdüğünden veya hırsızlık yaptığından dolayı cezayı hak eder de Mescid-i Haram'a girecek olursa ona bir şey satılamaz ve o kimse barındırılamaz. Ta ki o, açlıktan kıvransın, mescitten çıksın ve +kendisine ceza uygulansın." Ben de İbn-i Abbas'a dedim ki. "Ben bu kanaatta değilim. Ben şu kanaatteyim. Böyle bir suç işleyen kimse yakalanmalı, dışarı çıkarılıp kendisine ceza uygulanmalı. Zira o kişinin, suç işledikten sonra Mescid-i Haram'a girmesi onun ancak suçluluğunu +artırır. Bu hususta Abdullah b. Ömer de: "Ben Mescid-i Haram'da babam Ömer'in katilini görecek olsam onu oradan zorla çıkarmam." demişdir.ImageArtık İslam düşmanlarının cehaletlerinin farkına varın. Ama şunu iyi bilin ki burada mealci ve Kur'an yeterci grupların da çok payı var.
Kaynak:https://twitter.com/atabinebirebah?t=7SAmy3BE8SknbHP7q0ImEg&s=09
parlak bir zekanın ürünüymüş gibi akılları sıra müslümanları sıkıştırmaya çalıştılar. Bu cahilce ve gülünç ayet yorumlarına karşın önce ayetin nüzul döneminde ne anlattığını kısaca söyleyim. Ondan sonra seleften gelen rivayetleri yazayım. +Ayet Mescid-i Haram'ın etrafında ilahi bir koruma olduğundan bahsetmiyor. Ayet, Mescid-i Haram'a kaçan biri katil olsa bile, oraya duymuş oldukları hürmetten dolayı o adama dokunmayan cahiliye Araplarının örfünü anlatıyor. O an ki durumu tespit ediyor. Olay sadece bundan ibaret +Şimdi bu konu hususunda sahabe ve tabiin uleması ne demiş İmam Taberi'nin el-Camiu'l-Beyan'ından bakalım:
Katade, Hasan-ı Basri, Mücahid ve Ata, şu şekilde izah etmişlerdir: Kim cahiliye döneminde bir suç işledikten sonra Mescid-i Harama girecek olur idiyse ona ceza +uygulanmazdı. O kişi güven içinde olurdu. "Bu izaha göre âyet-i kerime, cahiliye döneminde hakim olan bir örfü beyan etmektedir. İslam geldikten sonra bu örf kaldırılmıştır. Bu itibarla her kim bir hırsızlık yapar veya zina eder yahut haksız yere birisini öldürecek olursa, +Kâbe'ye sığınması onu yakalayıp cezalandırmaya engel değildir.Abdullah b. Abbas, Abdullah b. Ömer, Ubeyd b. Umeyr, Şa'bi, Ata b. Ebi Rebah ve Süddiye göre ise "Kim Mescid-i Haram'a girerse emin olur." ifadesinden maksat, "Şu anda insanlardan kim Mescid-i Haram'a girecek +olursa o kimse güven içindedir." demektir. Bu görüşte olanlara göre bir insan cinayet işler de Kâbe'ye sığınacak olursa kendi iradesiyle dışarı çıkmadıkça ona ceza uygulanmaz. Ancak dışarı çıkmasını sağlamak için kendisine bir şey satılamaz ve kimse tarafından barındırılamaz. +Bu hususta Mücahid şöyle anlatıyor: "Abdullah b. Abbas dedi ki. "Bir adam birini öldürdüğünden veya hırsızlık yaptığından dolayı cezayı hak eder de Mescid-i Haram'a girecek olursa ona bir şey satılamaz ve o kimse barındırılamaz. Ta ki o, açlıktan kıvransın, mescitten çıksın ve +kendisine ceza uygulansın." Ben de İbn-i Abbas'a dedim ki. "Ben bu kanaatta değilim. Ben şu kanaatteyim. Böyle bir suç işleyen kimse yakalanmalı, dışarı çıkarılıp kendisine ceza uygulanmalı. Zira o kişinin, suç işledikten sonra Mescid-i Haram'a girmesi onun ancak suçluluğunu +artırır. Bu hususta Abdullah b. Ömer de: "Ben Mescid-i Haram'da babam Ömer'in katilini görecek olsam onu oradan zorla çıkarmam." demişdir.ImageArtık İslam düşmanlarının cehaletlerinin farkına varın. Ama şunu iyi bilin ki burada mealci ve Kur'an yeterci grupların da çok payı var.
Kaynak:https://twitter.com/atabinebirebah?t=7SAmy3BE8SknbHP7q0ImEg&s=09