Evrim ve Teizm - Onur Kenan Aydoğdu
Bazı ateistler garip bir şekilde dine karşı bir silah bile olamayacakken evrimi Tanrıya karşı silah olarak kullanırlar. Evrim deyince akıllara gelen ilk isim, genelde Charles Darwin olur. Öncelikle şunu belirtmekte fayda var ki Darwin hiçbir zaman ateist olmamıştır. Evrim Kuramı'nı ortaya attığında hali hazırda zaten bir dindardı. Evrimden dolayı değil kızının ölümünden sonra bu olayın travması ile agnostisizme kaymıştır.
Lakin sorun şu ki evrim deyince akla ilk Darwin mi gelmeli? Evrimi sahi ona mı borçluyuz? Evrimi ateizmle bağdaştıran ‘’Bilim adamları ateisttir.’’ Propagadansında bulunan militanlar neden Darwinden başka ismi anmaz? Sebebi çok basit! Çünkü evrim de diğer her türlü keşif gibi dindarlardan gelmedir ve onlar sadece Darwin’i kendilerine yakın görmektedirlerdir de ondan! Evrim konusunda kimler tarafından ne katkılar yapılmış ve de bu kişiler neler düşünüyor? Bununla devam edelim.
Türlerin birbirlerinden değişerek oluştuklarını ifade eden detaylı bir biyolojik teoriyi ilk olarak ortaya koyma ayrıcalığı Fransız doğa bilimci Jean-Baptiste Lamarck’a aittir. O, önceden, uzun yıllar Linnaeus’u takip ederek türlerin sabitliği fikrini savundu.(1) Ancak 56 yaşına geldiğinde (1800 yılında) evrimci fikirleri savunmaya başladı ve 1809’da, 65 yaşında, en ünlü eseri Philosophie Zoologique’yı (Hayvanbilimsel Felsefe) yazdı. Lamarck, evrim sürecinin yavaş aşamalarla gerçekleştiğini ve birçok nesil geçtikten sonra yepyeni bir türün oluştuğunu söyledi. Evrim, ufak aşamaların uzun bir zaman boyutu içerisinde birbirine eklenmesiyle gerçekleşen dikey bir aşamaydı ve bu yüzden hissedilemiyordu. Lamarck, canlılara içkin olan ve onları kompleksliğe götüren bir eğilim olduğunu ve bunun, Yaratıcı’nın canlılara bahşettiği bir unsur olduğunu söylemiştir. (2)
En başta Charles Darwin’in dedesi Erasmus Darwin, Lamarck’la hemen hemen aynı dönemde, canlıların bir evrim süreciyle oluştuğundan bahsetmiştir. Onun yaklaşımında, canlının evriminde kendi çabası önemlidir. Açlık, susuzluk ve benzeri durumlara karşı gösterilen tepkilerle, zevk ve acı gibi unsurlardan doğan çabalar canlının gelişmesini ve yeni özellikler kazanmasını sağlar, sonra bunlar yeni nesillere aktarılır. Erasmus’un yaklaşımları, canlıların “ortak bir ata”dan gelmiş olabileceğini söylemesi açısından önemlidir. O, insanın maymunla ortak bir atadan gelmiş olabileceğini de söylemiştir. (3) Ve Erasmus, canlıların daha kompleks bir yapıya doğru evrimleşmelerinin Allah tarafından canlılara içkin yaratılan özelliklerle mümkün olduğunu ifade etmiştir. (4) Yazılarında savunduğu fikirlerin Kitabı Mukaddes ile uyum içinde olduğunu göstermek için Kitabı Mukaddes’ten alıntılar yapmıştır. O, Allah’ın, araçsal sebeplerle –doğa yasaları içinde kalarak ve bu yasaları kullanarak– canlıların yaratılışını gerçekleştirdiğini savunmuştur. (5) (6) Charles Darwin’le aynı dönemde doğal seleksiyonlu evrim teorisi anlayışını savunan ve Darwin, dinsel ve muhafazakâr çevrelerden tepki çekeceğini düşünerek çalışmalarını ölümünden sonra yayınlanmak üzere rafa kaldırmışken, benzer bir çalışma hazırlayan biri olarak 1858 yılında yazmış olduğu mektup ile Darwin’e çalışmalarını yayımlaması için ona cesaret vermiş (7) Britanyalı doğabilimci, coğrafyacı, antropolog ve biyolog Alfred Russel Wallace ruhun varlığına inanan bir kişi olarak Tanrı'nın evrimle yarattığına inanıyordu ve insanın zihinsel faaliyetlerinin doğal seleksiyon ve benzeri mekanizmalarla açıklanamayacağını öne sürüyordu. İnsanın vücut yapısının doğal seçme sonucu oluştuğunu öne sürmekle birlikte, zihinsel gücün gelişmesinde Darwin'den farklı olarak doğal seçmenin dışında biyolojik olmayan etkenlerin rol oynadığını savunmuştur. (7)
Charles Darwin Cambridge’de geçirdiği yıllarda Saat Analojisinin savunucusu ve Tasarım Kanıtının en büyük isimlerinden İngiliz din adamı ve filozof olan William Paley’in Natural Theology: or, Evidences of the Existence and Attributes of the Deity kitabını okumaktan keyif aldığını dile getirmektedir.(8) Darwin kendisine bilimi sevdiren, onu bilim insanı olmaya yönlendiren eserlerden birinin İngiliz matematikçi, analitik filozof, makine mühendisi ve programlanabilir bilgisayar fikrini ortaya atan bilgisayar bilimcisi Charles Babbage’in (9) Tanrı’nın sanatının yeryüzündeki izlerini bulmaya çalıştığı The Ninth Bridgewater Treatise adlı eseri olduğunu söyler. (10) Darwin, Ekim 1838’de, ünlü İngiliz nüfus bilimci, iktisatçı ve papaz Thomas Robert Malthus’un Nüfus Prensibi Üzerine (An Essay on The Principle of Population) (11) kitabını okuduğunu ve “yaşam kavgası” ile “doğal seleksiyon” fikirlerinin oluşumunda bu kitabın etkili olduğunu da yaşam öyküsünde belirtmiştir. (12)
Bugün savunulan şekliyle evrim teorisinin babası diyebileceğimiz Yeni-Darwinizm’in kurucularından biri olarak gösterilen Ukraynalı genetikçi ve evrim biyoloğu Theodosius Dobzhansky (13) Darwin’in teorisinin Amerika’da tanınmasını sağlayan Harvard Üniversitesi’nden botanik profesörü Asa Gray (13) çağımızın belki de en önemli biyoloji-genetik projesi olan İnsan Genom Projesi’nin uzun yıllar başkanı olmuş Teistik Evrim fikrinin çağdaş savunucusu (14) Amerikalı genetikçi Francis Collins (13) (15) , çağımızın en önemli fosilbilimcilerinden kambriyen patlaması üzerine çalışmasıyla tanınan bir astrobiyolog ve evrimsel biyolog Simon Conway Morris (13), Pekin adamının (Primat, bir Homo erectus türü) keşfinde yer alan Fransız rahip, paleontolog, teolog, filozof ve öğretmen Pierre Teilhard de Chardin (16) evrime katkı da bulunan dindar bilim adamlarından sadece bir kaçı…
Günümüz önemli dindar evrimsel biyologlarından ve felsefecilerinden Francisco Ayala da evrim ve din ilişkisi hakkında fikirlerini şu şekilde dile getiriyor;
''Şahsen ben evrim ile din inançlarının çelişmesinin kaçınılmaz olduğunu düşünmüyorum. Hatta bilim ile din doğru bir biçimde anlaşıldığı takdirde, ikisinin çelişki içinde olamayacağını söylüyorum; çünkü ikisi farklı meseleleri ele alır. Bilim ve din dünyaya açılan iki farklı pencere gibidir. İki pencere de aynı dünyaya açılır, ama o dünyanın farklı yönlerini gösterirler. Bilim, gezegenlerin nasıl hareket ettikleri, maddenin ve atmosferin bileşimi, organizmaların kökeni ve uyum sağlamaları gibi, doğal dünyayı açıklayan süreçlere odaklanır. Din ise dünyanın ve insan yaşamının manası ve amacıyla, insanların yaratanla ve birbirleriyle kurmaları gereken doğru ilişkilerle, insanlann yaşamlarına ilham ve yön veren yasalarla ilgilenir. Zahiri çelişkiler ancak bilim ya da iman yahut çoğu zaman ikisi birden kendi sınırlarını aşıp diğerinin alanına tecavüz ettiğinde ortaya çıkar.'' (17)
Gördüğünüz üzere evrim konusunda en büyük katkıları yapmış olan insanlar dindarlardır. Evrimi ortaya atan da geliştiren de katkı da bulunan da dindarlardır. Ve bu isimlerin hiçbiri ne bu kuramı ortaya koyarken ne de incelerken kendi inançları açısından bir sorun görmemiş hatta uyum görmüştür. Sanılanın aksine evrim ateistlerin övünmesi gereken bir keşif değil her bilimsel keşifte olduğu gibi dindarların ezici emeğinin bulunduğu ve yine dindarların övünmesi ve sahip çıkması gereken bir kuramdır. Dindar olmayan olarak bakabileceğimiz Charles Darwin bile kuramı ortaya koyarken dindardır ve ne tanrı ile ne de din ile herhangi bir çelişki görmüyordu. Aksine kitapları tanrıya atıflarla doludur. Dindar veya dindar olmayan evrime katkıda bulunmuş kişiler evrim ve din arasında herhangi bir çelişki görmezken, evrimin daha ne olduğunu bilmeyen kişilerin sürekli bir çatışma haline girmesi hiçbir temele dayanmayan bir çabadır.
Referanslar;
(1) Peter J. Bowler, Evolution the History of an Idea, University of California Press, Los Angeles, 1984, s. 78.
(2) Caner Taslaman, Bir Müslüman Evrimci Olabilir mi? ss.21
(3) Fairfield Osborn, From the Greeks to Darwin, Macmillan and Co., USA, 1899, s. 141-148.
(4) Peter J. Bowler, Evolution the History of an Idea, s. 77.
(5) Caner Taslaman, Bir Müslüman Evrimci Olabilir mi? ss.22-23
(6) Erik Nordenskiöld, The History of Biology, Çev: L. Bucknall Eyre, Tudor Publishing Co. New York, 1920, s. 295.
(7) https://tr.wikipedia.org/wiki/Alfred_Russel_Wallace, Erişim Tarihi 10.05.2021
(8) Charles Darwin'in Özyaşam Öyküsü, çev. Elif Gazioğlu-Selin Dingiloğlu, derleyen : Francis Darwin (İstanbul:Daktylos, 2009), s. 21 -22. [ The Autobiography of Charles Darwin, ed. Francis Darwin (Landon: Bibliolis Books, 2 0 1 0 ) . ]
(9) John Lennox, Aramızda Kalsın Tanrı Var, ss.27
(10)Bu konuda detaylı bir analiz için bakınız; Jonathan R.Topham, ‘’Biology in the Service of Natural Theology: Darwin , Paley, and the Bridgewater Treatises.’’, Biology and Ideology: From Descartes to Dawkins içinde, ss. 88-113.
(11)Thomas Robert Malthus, An Essay on the Principle of Population, Sentry Press, New York, 1965.
(12)Charles Darwin, “Özyaşam”, Charles Darwin Yaşamı ve Mektupları, s. 96.
(13)Caner Taslaman, Bir Müslüman Evrimci Olabilir mi? ss.29
(14)Ayr.Bknz. Recep Alpyağıl, Evrim ve Tasarım, Teistik Evrim – F.Collins , ss. 475-482
(15)John Lennox, Aramızda Kalsın Tanrı Var, ss.23
(16)Caner Taslaman, Bir Müslüman Evrimci Olabilir mi? ss.31
(17) Francisco Ayala, Ben Maymun Muyum?, s.60