Evrim Kelimesinin Evrimi - Prof.Dr.Recep Alpyağıl

 




Evrim Kelimesinin Evrimi



      Öncelikle, evrim kelimesinin, etimolojik ve filolojik gelişimine dair birkaç  şey söylemenin yararlı olacağı kanısındayız. Evrim teorisi söz konusu olduğunda akla gelebilecek olan üç ismin de, Jean-Baptiste Lamarck ( 1744-1829), Charles Darwin (1809-1 882), Ernst Haeckel ( 1834- 1919) eserlerinin en azından ilk baskılarında, evrim (evolu tion) kelimesini hiç kullanmadıklarını dikkate alırsak, bu konunun zannedilenden daha önemli olabileceğine dair bir fikir edinmiş oluruz.


       Tarihsel olarak bakıldığında, Lamarck, le transformisme (dönüşüm), Darwin descent with modification (değişerek türeme), Haeckel descendenz-theorie (türeme teorisi) kelimelerini tercih etmiştir. Özellikle Darwin'in, bu kelimeyi başlangıçta niçin seçmediğine dair bazı açıklamalar vardır. İlkin, Darwin'in zamanında bu kelime, embriyoloji alanında onun descent with modification (değişerek türeme) düşüncesine neredeyse karşıt bir şekilde kullanılıyordu. (1) İkinci olarak, evrim kelimesi, o günkü İngiltere'de "ilerleme" anlamına çok yakın bir içeriğe sahipti . Bazı yorumculara göre, Darwin organik değişimin, organik ilerleme şeklinde anlaşılmasından yana değildi. Açıkçası evrim kelimesi, yaygın bir şekilde kullanılmaya H. Spencer'dan sonra başladı. Ve sonuçta iletişim dilinde, Darwin'in descent with modification (değişerek türeme) şeklindeki uzun adlandırmadansa daha ekonomik ve özlü bir terim olan evolution (evrimi) kelimesi tercih edildi. Bu noktayla ilgili Stephen Jay Gould şunları kaydediyor:


      ''Organik evrimle ilerleme arasında kurulan bu hatalı denklem talihsiz sonuçlar üretmeyi sürdürüyor. Tarihsel olarak, (Darwin'in kendisinin bile büyük kuşkuyla karşıladığı) toplumsal Darwinciliğin kötüye kullanılmasına neden olmuştur. Bu utanç verici kuram insan gruplarını ve kültürlerini, sözde evrimsel gelişmişlik düzeylerine göre, (hiç de şaşırtıcı olmayan bir sıralamayla) beyaz Avrupalıları en üste, onların sömürgelerinde yaşayanları ise en alta yerleştirerek sınıflara ayırmıştır. Bu denklem bugün de, küresel kendini beğenmişliğimizin yani gezegenimizde yaşayan bir milyondan fazla tür ile kader birliği içinde değil de onlardan üstün olduğumuz inancının ana bileşenlerinden biri olarak varlığını sürdürüyor. Elbette kalem bir kere yazmış, yapacak bir şey yok. Yine de ben, bilim adamlarının, Darwin'in kulağa çok hoş gelmeyen ama daha doğru olan "değişikliklerle türeyiş" inin yerine, ilerleme anlamına gelen bir konuşma dili sözcüğünü seçerek önemli bir yanlış anlamaya katkıda bulunmuş olmalarından büyük üzüntü duyuyorurn.(2) Türkçe evrim kelimesinin ilk geçtiği yer, 1935'tir.(3) Fakat bu, sadece bir karşılık bulma denemesidir. Bilimsel bir terim olarak kullanıldığı ilk yer, Türkçe Terimler Cep Kılavuzu 'dur.(4) Bu tarihten önce, Fransızca evolution kelimesi için kullanılan karşılık tekamül'dür. (Bu seçimin nedeni için İkinci Bölümde yer alan metinlere bakılabilir.(5) Örneğin, 1938 yılında basılan Biyoloji lise ders kitabında tekamül kelimesi kullanılmaktadır.(6) Bu kitabın bir özelliği de, iç kapak yazısında "Kültür bakanlığınca liselerin ikinci sınıfları için yazdırılmış ve Türk Dil Kurumunca kabul edilen Türkçe terimlerle birinci defa olarak bastırılmıştır." notu yer almasıdır. [160 sayfalık bu kitapta, 10 sayfa "Türlerin Değişmeleri ve Tekamül Teorileri" başlığı yer almakta, en sonda ise Darwin'in, Spencer'ın ve Mendel'in resimlerine yer verilmektedir.] Ve yine, 1937'de basılan, Biyoloji, İlk ve Orta Öğretim Terimler Sözlüğü'nde evrim terimini bulamıyoruz. Evolution kelimesi için, değişim, karşılığı veriliyor.(7) 1934'de (8) ve 1931 'de (9) yazılan felsefe sözlüklerinde; 1931 'de, Galip Ata'nın kaleme aldığı Darvin : Charles Darwin adlı kitapta (10) yine tekamül kelimesini kullanılmaktadır.


       Evrim kelimesini daha sonra, 1 942'de, Türk Dil Kurumu tarafından yayımlanan Felsefe ve Gramer Terimleri adlı Türkçeleştirme klavuzunda görüyoruz. Bir heyet tarafından hazırlanan bu çalışmada, "tekamül/evolution" kelimesi yerine evrim kelimesi önerilmiştir.(11) Ancak bu öneri tartışmasız değit oy çokluğu ile kabul edilmiştir. Örneğin, bu heyette yer alan Mustafa N . Çankı heyet üyelerinden birisi tarafından önerilen karşılığın isabetli olmadığım şu sözlerle dile getirmektedir:


''Dil Kurumu: Evrim . Mastarını görmüştük. (Bakz. Con traposition ) - Evermek, evlendirmek - evirmek, çevirmek ( Tarama dergisi) - Evermek, evlendirmek (Halk Ağzı ) - Kiimus-z Türki, bir birinden farklı iki manayı bir asla bağlamak suretile hata ettiği gibi, Dil Kurumu kelimeye haiz olmadığı ve maksada uymadığı bir manayı vermiştir. Anlamı evirip çevirmiştir.''(12)


    Sonuçta, evrim kelimesinin evolution karşılığı olarak bugünkü anlamıyla yaygın bir kullanıma sahip olması 19501erden sonra olmuştur.(13) Türkçedeki, bilim terimlerdeki bu geçiş ya da değişimler burada ele alamayacağımız ölçüde derin ve geniş bir sorunlar ard alanıyla alakalı. Dahası, şu an itibariyle bile
biyoloji dilinin iç sorunları bitmiş değildir. (14) Asıl konumuzun dışında gibi görünen bu izahlar, aslında günümüzdeki tartışma kültürünün nasıl bir zemin üzerinde yapıldığını görmek açısından oldukça önemlidir.

Bu aşamada etimolojiye değen sorunları bir yana bırakıp, evrim kavramına ve ona ilişkin bazı anlamlara geçelim.


Recep Alpyağıl, Evrim ve Tasarım kitabının 17-19 sayfalarından alınmıştır.


Referanslar;

(1) Stephen Jay Gould, Darwin ve Sonrası: Doğa Tarihi Üzerine Düşünceler, çev. Ceyhan Temürcü (Ankara: TÜBİTAK, 2000), s. 20. [Özgün metin için bkz . Stephen Jay Gould, Eversince Darwin : Rcflcctions in Natural History ( New York: Norton, 1 977).]
(2) Gould, Darwin ve Sonrası, s . 23.
(3) Türkçeden Osmanlıcaya Cep Kılavuzu (İstanbul: Devlet Matbaası, 1935), s. 122.
(4) Bkz . Türkçe Terimler Cep Kılavuzu (İstanbul : İstanbul Maarif Matbaası, 1941).
(5) Bugün bilim dilinde kullanımı terk edilmiş olan bu kelime, sıradan bir kelime değil, daha öncesinde
de kullanılan ve hatta felsefi anlamda sistemleşmiş bir kavramdır.
(6) Biyoloji II (İslanbu l : Devlet Basımevi, 1938).
(7) İlk ve Orta Öğretim Biyoloji Terimleri: Türkçe-Osmanlıca, Osmanlıca-Türkçe, Fransızca-Türkçe (İstanbul : Kültür Bakanlığı, 1937), s. 25.
(8) Bkz. Haydar Tolun, Felsefe Vokabüleri (Bursa: Yeni Matbaa, 1934).
(9) Bkz. Namdar Rahmi Karatay, Felsefi Meslekler Vokabüleri (Afyon: Doğan Matbaası, 1932).
(10) Galip Ata, Darwiıı: Charles Darwin (Ankara: Milli Eğitim Bakanlığı, 1931), s. 41.
(11) Felsefe ve Gramer Terimleri (Ankara: Türk Dil Kurumu, 1942).
(12) Mustafa Namık Çankı, Büyük Felsefe Lugatı (İstanbul: Cumhuriyet Matbaası, 1954), s. 756.
(13) Dirilbilim (Biyoloji) Terimleri -Dirilbilim (Biyoloji) Terimleri Yüksek Öğretim Kurulunca Hazırlanıp Yine Bu Kurumlar Temsilcilerinin İştirakiyle Türk Dil Kurumu Tarafından İncelenerek Son Şeklini Almıştır (Ankara: Türk Dil Kurumu, 1948); Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu (Ankara: Türk Dil Kurumu, 1963) .
(14) Bkz. Güneş Güneş, Biyoloii Eğitiminde Yabancı Terim Sorunu ve Türkçc Termiııoloji Çalışması (Ankara: Gazi Üniversitesi, 2008 -Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi).