Evrendeki Düzen Hakkında Felsefecilerin Görüşleri


Evrendeki Düzen Hakkında Felsefecilerin Görüşleri



Yazar:Onur Kenan Aydoğdu

(Hacettepe Üniversitesi/ Biyoloji Bölümü)


             Bu yazıyı hazırlamak hem oldukça sevindirici hem de oldukça üzücü. Sevindirici kısmı şu ki bu çalışmalar benim araştırma şevkimi arttırıyor, alanıma daha iyi odaklanmamı, alanımda daha bilgili olmamı ve de fikirlerimi daha iyi savunmamı sağlıyor.Ve insanlara zorla dayatılan yalanları ortaya çıkarmaya ve gerçekleri gün yüzüne vurmaya yarıyor. Üzücü kısmı ise malesef ki entellektüel çöl olan bu ülkemizde hala daha her bilim adamı,felsefeci,bilim felsefecisi,makale,üniversite her kaynak kuruluş tarafından bilinen ve varlığı tartışılmayan ki bilimin en temel ilkesi olan düzenin ülkemizde çeşitli laf oyunları, cambazlıklar, cahillikler ile yalanlanması ve de bunu inanca,dine karşı kullanmaları. Halbuki evrendeki kusursuz, eşsiz düzenin inançla bir ilgisi yoktur yani bu bir inanç değildir, bu bilimin en temel koşuludur, ilkesidir bunu herkes bilir, evrendeki düzen apaçık bir olgudur ve de ortadadır. Evrende düzen olmasaydı biz şuan bilim yapamazdık, konuşamazdık , teknoloji üretemezdik, ben şuan bu yazıyı yazıyor olmazdım ve siz şuan bu yazıyı okuyor olmazdınız!


   Bu çalışmayı hazırlarken en büyük gayem bilimde ve felsefede tartışılmayan düzenin varlığı konusunun açığa kavuşturulmasıdır. Ve burada paylaşacağım inancı her ne olursa olsun, hangi çağda yaşarsa yaşasın, hangi milletten olursa olsun, hangi alanda çalışırsa çalışsın her felsefecinin evrendeki düzeni kabul ettiğini ve düzen konusunun inanç meselesi değil gözlem ve deney konusu, bilimin şartı, ve evrendeki gerçeklik olduğunu göstermektir. 


    Bu yazıyı hazırlarken bilime ve felsefeye gönül vermiş kimliğim ile aldığım eğitim ve birikime dayanarak yazıyorum, ve burada herhangi bir ideolojiden,inançtan değil evrenimizde var olan ve bilim adamları,felsefeciler tarafından kabul edilen, bilinen ,varlığımızın temeli olan bir gerçeklikten bahsediyorum. Umulur ki öğüt alırlar;



19. yüzyılda yaşamış Alman filozof, politik ekonomist ve bilimsel sosyalizmin kurucusu Karl Marx;

"Marksist felsefî materyalizm, dünyayı ve onun yasalarını tümüyle bilinebilir, deneyim ve pratikle doğrulanmış olan doğa yasaları üzerine bilgilerimizin nesnel gerçeğin tutarlılığını taşıyan geçerli bilgiler olduğunu kabul eder." –Karl Marx

️Kaynak: Diyalektik Materyalizm ve Tarihsel Materyalizm, Bilim ve Sosyalizm Yayınları, Jozef Stalin, s. 24



İngiliz filozof, bilim insanı, avukat, hukukçu, devlet adamı ve yazar Francis Bacon;

 Tanrı ateistleri ikna için asla mucize yaratmaz çünkü evrenin düzeni onları ikna etmeye yeterlidir’’

️Kaynak: Taşkın Tuna / Muhteşem Tasarım




KCMG bir İngiliz Liberal tarihçisi ve siyasi denemecisi Sör John R. Seeley

 Onu [Doğa] araştıran kişi, kanunları ayırt etmekten ya da yarı ayırt etmekten ve yorumlamaktan sürekli olarak mükemmel bir zevk alır ; düzenlilikler bir kafa karışıklığı görünümüyle parıldıyor, farklı bir düzenin fenomenleri arasındaki analojiler kendilerini gösteriyor ve hayal gücünü harekete geçiriyor; zihin, henüz keşfedilemeyen veya isimlendirilemeyen muazzam bir birlik duygusuyla doludur. Tefekkür için asla yetersiz kalmayan yiyecek vardır; her zaman daha da netleşen bir nesneye bakarsınız, ama yine de her zaman, tam da daha netleşen, yeni gizemler sunan bir eylemdir.

 ['Natural History'den, Macmillan's Magazine (1875), 31 , 366.]



Alman felsefesinin kurucu isimlerinden biri olmuş ve felsefe tarihinin kendisinden sonraki dönemini belirleyici olarak etkilemiş Alman filozof Immanuel Kant;

 ''Doğa kaos içinde bile düzenli ve düzene göre başka türlü ilerleyemez.''

[Universal Natural History and Theory of the Heavens (1755), William Hastie tarafından Kant'ın Cosmogony'sinde (1900) düzenlenmiş ve çevrilmiştir , 26]

 ''Doğa evrensel yasalara bırakıldığında, kaostan düzenlilik üretme eğilimindedir.''

[David Walford tarafından Teorik Felsefe, 1755-1770 (2003), 191'de düzenlenmiş ve çevrilmiş olan 'Tanrı'nın Varlığının Bir Gösterisini Desteklemede Olası Tek Argüman' (1763) 'Yedinci Yansıma: Kozmogoni']



Alman hezarfen; edebiyatçı, siyasetçi, ressam ve doğabilimci Johann Wolfgang Von Goethe;

 ''Doğa kendi yolunda  gerçekten de düzene göre ilerliyor''

[9 Aralık 1824 Perşembe. Johann Peter Eckermann, Goethe ile Konuşmalar , ed. JK Moorhead ve çev. J. Oxenford (1971), 75.]



Antik Yunanistan'da Klasik dönem aralığında yaşamını sürdürmüş olan Yunan filozof ve bilge Aristo;

 ''Güzelliğin başlıca biçimleri, matematik bilimlerinin özel bir derecede gösterdiği düzen, simetri ve kesinliktir.''

[Kitap 13, 1078.a3'te çevrildiği gibi, Aristotle's Metaphysics, a Revised Text with Introduction and Commentary by WD Ross (1924), Vol. 2, 416.9]

 ''Matematik bilimleri özellikle düzen, simetri ve sınırlama sergiler; ve bunlar güzelin en büyük biçimleridir.''

[In metaphysica , 3-1078b]



16. yüzyıl Fransız deneme yazarı  Michel Eyquem de Montaigne;

 

‘’Tam da bu güneş, bu ay, bu yıldızlar, evrenin bu düzeni ve devrimi, atalarınızın zevk aldığı ve gelecek nesillerin hayranlığı olacak.’’

 [Deneme 1, Bölüm 19. In Craufurd Tait Ramage (ed.), Beautiful Thoughts from French and Italian Authors (1866), 164]



Fransız filozof, matematikçi ve yazar René Descartes;


 ''Benim düşünceme göre, her şey doğada matematiksel bir şekilde gerçekleşir.''

[Mektupta (11 Mar 1640) Père Marin Mersenne'e. English version inspired by a translation of the original Latin in German, “Nach meiner Ansicht geschieht alles in der Natur auf mathematische Art,” in René Descartes and Artur Buchenau (trans. ed.), René Descartes' Philosophische Werke (1905), 246.]



Latin kökenli Romalı devlet adamı, bilgin, hatip ve yazar Marcus Tullius Cicero;

 

''Göksel düzen ve evrenin güzelliği beni, insan soyunun saygısını ve hayranlığını hak eden öncesiz sonrasız(sonsuz) üstün bir  varlık olduğunu kabul etmeye zorluyor.''

 [De Divinatione, II, LXXII, 149]



 İngiliz filozof. Analitik düşünce okuluna bağlılığı ve din felsefesiyle ilgili çalışmalarıyla tanınan , geçmişte ateizmi kuvvetle destekleyen Sonrasında 40-50 yılını verip argüman ürettiği ateizmi bırakıp tanrıya inanan ve "Yanılmışım Tanrı Varmış" adlı kitabın yazarı Antony Garrard Newton Flew;

 Tanrı'nın varlığına ilişkin muhtemelen en popüler ve akla en yatkın argüman, sözde tasarım argümanıdır. Bu argümana göre doğada açık biçimde

görünen taarım, kozmik bir Tasarımcının varlığını göstermektedir. Genellikle bunun aslında bir düzen içerisinde tasarım yapılmasına yönelik bir argüman

olduğunu vurgulamışımdır; zira doğadaki algılanan düzenden kaynaklanan argümanlar bir tasarımın, dolayısıyla bir Tasarımcının varlığını

kanıtlamaktadır. Bir zamanlar bu tasarım argümanını sert biçimde eleştirmiş olsam da artık şunu anladım ki, bu argüman doğru biçimde formüle edildiinde Tanrı'nın varlığına

ilişkin inandırıcı bir ifade teşkil etmektedir. Bu sonuca varmama özellikle iki alandaki gelişmeler yol açmıştır. Bunların ilki doğanın kanunlarının kaynağı sorusu ve günümüzün

saygın bilim adamlarının bu konuyla ilgili görüşleridir. İkincisi ise yaşamın kaynağı ve üreme sorusudur.

   Doğanın kanunları diyerek neyi mi kastediyorum? Kanun kelimesiyle anlatmak istediğim şey doğadaki düzen veya simetridir. Ders kitaplarında sık sık yer alan bazı örnekler ne demek

istediğimi gösterebilir:

 Boyle Kanunu; Sıcaklığın sabit kalması koşuluyla, bir miktar gazın basıncı ile hacminin çarpımı daima sabittir.

 Newton'un Birinci Hareket Kanunu: Herhangi bir cisim üzerine bir kuvvet etki ediyorsa ya da etki eden kuvvetlerin bileşkesi sıfırsa, cisim durumunu değiştirmez; yani duruyorsa durur,

hareket ediyorsa hareketini bir doğru boyunca devam ettirir.

 Enerji korunumu kanununa göre, kapalı sistemin içerisindeki toplam enerji miktarı sabittir.

 Önemli nokta yalnızca doğada düzenlerin olması değil, bu düzenlerin matematiksel olarak kesin, evrensel ve ''birbirine bağlı'' olmasıdır. Einstein bunlara ''somut mantık'' diyordu. Bizim sormamız

gereken soru, doğanın bu şekilde bir bütün haline geldiğidir.Bu kesinlikle Newton, Einstein ve Heisenberg gibi bilim adamlarının sordukalrı ve cevapladıkları sorudur. Bu kişilerin buldukları cevap Tanrı'nın aklı olmuştu.

[Antony Flew, Yanılmışım Tanrı Varmış sayfa 86-87]


 Genç dünya yaratılışçılığının ve akıllı tasarımın savunuculuğuna dikkat çeken Amerikalı bir filozof Paul A. Nelson;

"Evrenin rasyonel ve anlaşılabilir olması muhteşemdir. Yüce bir
Akıl tarafından tasarlanmıştır. Bu Akıl bilimin programını da tasarlamıştır.
Çünkü böylece biz dünyaya bakıp dünyanın bir anlam ifade ettiğini görürüz. Şayet bu sadece karmakarışık bir montajsa, burada bir rasyonellik aramaya gerek yoktur. Fakat bu yüce bir Aklın ürünüyse dışarı çıkarsın ve bilim; kocaman, muhteşem, bulmaca çözen bir projeye dönüşür. Bu projede nesnelerin tam temelinde rasyonellik, güzellik ve anlaşılabilirlik bulursun."

 [Stephen C. Meyer, Unlocking The Mystery of Life, The Scientific Case for
Intelligent Design, an Illustra Media Production, belgesel]




Fransız matematikçi, fizikçi ve felsefeci Pierre Maurice Marie Duhem ;

''Eğer bir teori, metafiziğin gittikçe daha belirginleşen ve kesinleşen yansıması değilse, fizikçi, fizik teorisinin gelişimi için çalışmanın akıl dışı olacağına inanmak zorundadır. Doğanın üstün düzenineolan inanç, fizik teorisinin var olmasının tek sebebidir.''

 [George Sarton, Bilim Tarihi Araştırmalarında Yöntem sayfa 116]



1961'de Harvard Üniversitesi'nden fizik alanında, 1965'te Indiana Üniversitesi'nden bilim tarihi ve felsefesi alanında yüksek lisans ve 1971'de Indiana Üniversitesi'nden bilim felsefesi Tarihi alanında doktora derecesi alan Simon Fraser Üniversitesi felsefe profesörü Norman Swartz;

 Doğa yasalarının düzenliliği görüşünü savunan felsefeci Norman Swartz(Naturalist) da kozmik tesadüf probleminin farklındadır ve bu problemi şu şekilde ifade etmektedir:


“Evrende muhtemelen 10 üzeri 60’dan fazla elektron vardır ve bunların tamamının tam olarak aynı elektrik yüküne sahip olduğunu varsayabiliriz. Her ne kadar aynı sıradaki beş arabanın kırmızı olmasını tesadüf olarak değerlendirmeye hazır olsam da, 10 üzeri 60 cismin tam olarak aynı elektrik yüküne sahip olmasını benzer şekilde tesadüfle açıklayabilir miyim? …Yapabileceğimiz bir şey derince yutkunmak ve şunu söylemektir:... ‘Hiç, ama hiçbir şey bu gerçeği açıklamamaktadır.’ Bunu söyleme durumuyla karşı karşıya kalan bir sürü insan karşımızdaki dünyanın tesadüfiliğini tamamen fantastik bulur: Eğer bunun tamamını Allah tasarlayıp bu sayısız parçacıkların nitel olarak aynı olmasını sağlamadıysa, o zaman bir şey bunu açıklamalıdır. 10 üzeri 60 cismin hepsinin özelliklerinin aynı olması sadece bir tesadüf olarak kabul edilemez.”(1,2)

[1]Norman Swartz, The Concept of Physical Law, Cambridge University Press, New York, 1985, s. 203-204.
[2] Kurân ve Bilimsel Zihnin İnşası - Caner Taslaman , Enis Doko , sayfa 30



Britanyalı Agnostik filozof, matematikçi, tarihçi ve toplum eleştirmeni  Bertrand Arthur William Russell;

 ‘’Russell, doğayı düzenli saymaktadır. Bilim bu düzeni bulma ve dile getirme çabasıdır.Russel'a göre Bilimin tanımı; Bilim, gözlem ve gözleme dayalı uslama(akıl yürütme) yoluyla önce dünyaya ilişkin olguları, sonra bu olguları birbirine bağlayan yasaları bulma çabasıdır.’’(1,2)

 (1)   Cemal Yıldırım Bilim Felsefesi sayfa 20-21

(2)   Bertrand Russell, Religion and Science, s. 8.




 FFransız filozof (1638-1715) Nicholas Malebranche;

“     Bir topu harekete geçiren top, diğerine ilettiği hareketin “hakiki nedeni” olarak görülür ve denir ki: Tanrı, tabiatın düzenini varlığa getiren genel iradesiyle, iki cisimden biri öteki ile karşılaşacağı anda aralarında şu veya bu biçimde bir hareket iletişiminin ortaya çıkmasını istemiştir”   

       [Ömer YILDIRIM’ın Kişisel Ders Notları. Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf “Felsefeye Giriş” ve 2., 3., 4. Sınıf “Felsefe Tarihi” Dersleri Ders Notları (Ömer YILDIRIM); Açık Öğretim Felsefe Ders Kitabı]



 Sovyet Rus yazar, sosyalist gerçekçi yazımın öncüsü politik eylemci Maksim Gorki;

“Çok düşündüm... Bu sözlerim 40 yıllık bir düşünmenin ürünüdür. Ateist olmayı, Allah’sız olmayı çok istedim. O zaman başıma buyruk yaşayacak, kimseye hesap vermeyecektim. Ama olmadı. Çünkü evrendeki müthiş düzen beni inanmaya mahkûm etti.“Evet bir Allah var. Hem de erişilmez güce sahip bir Allah! Olmalı da... Yoksa adaletsiz insanlardan kim hesap soracak? - Maksim Gorki

️Kaynak:[(Gouzenko 1973: 80-93)]



DEVAMI GELECEKTİR...