Tanrı Paradokslarına Değişik Bir Bakış Açısı

 



Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

Tanrı paradoksları... Ateist-Müslüman tartışmalarında bana göre ateistlerin ortaya attıkları kayda değer tek argüman budur.Genel olarak soru ve sorunun mantığı şudur:
Allah kendini öldürebilir mi?
1- eğer öldürebilirse Allah ölümsüz değildir
2- eğer öldüremezse her şeye gücü yetmez
Başlangıçta oldukça karmaşık gelen bu soruyu çoğu İslam
sayfası "soru mantıklı değil" diyerek geçiştirmiştir. Aslında
soru oldukça mantıklıdır ve cevap verilmeye muhtaçtır.
Öncelikle belirtmeliyim ki cevap oldukça karmaşık gelebilir.
Basitleştirerek anlatacağız inşâAllah.
Kuantum fiziğinin kurucularından olan Erwin Schrödinger'i bilme ihtimaliniz yüksektir. Schrödinger, bir gün ortaya çok karmaşık ve cesur bir teori atti, teori şu şekilde:
Bir odaya saatli bir bomba ve bir kedi bırakırsanız elinizde iki seçenek olur, ya bomba patlar ve kedi ölür ya da patlamaz ve kedi ölmez. Bu durumlara 0 ve 1 durumları da denebilir. Yani "evet yada hayır" durumları. Ancak siz kediyi ve bombayı odaya bıraktıktan sonra oradan ayrılırsanız kedi öldü mü ölmedi mi asla bilemezsiniz. İşte buna "süper durum" denir. Ya da 1 ve 0 dışındaki durum da denebilir. Şimdi teoriyi biraz açalım; bildiğiniz gibi fiziksel evrende sadece 1 (varlık), O (yokluk) durumları olduğunu biliyorduk. Yani bir şey ya vardır ya yoktur. Ancak E. Schrödinger bu
teoriden sonra kuantum aleminde bir "süper durum" yani 1
ve O'ın aynı anda olabileceğini veya ikisinin de olamayacağı durumlar olduğunu bildirmiştir.
Bu iddiadan sonra şöyle bir düşünce de ortaya çıktı ve denildi ki:
"Bir şeyi gözlemlerseniz onu karar vermeye mecbur bırakırsınız"
Yani şöyle; bir şey izlerseniz ve ondan bir cevap beklerseniz size 1 veya
O yani "evet veya hayır" diyerek cevap verecektir. Ancak onu gözlemlemezseniz o şey gerçek doğasıyla hareket etmeye devam edecektir. Yani şöyle bir örnek verelim; Newton, kütle çekimini gözlemlediğinde
aslında kütle çekimi ona bir cevap vermek zorunda kaldı. Newton'un
sayılarla ve fizikle öğrendiği kütle çekimi, ona gösterilen aslında basit bir cevapti. Newton kütle çekimininin ona gösterdiği cevabı gözlemledi,
gerçek doğasını değil. (teorinin verdiği örnek bu) Kısacası bir şey, ne olursa olsun, gözlemlenirse size 1 veya 0 olarak
dönüş yapar ancak gerçek doğasını asla öğrenemezsiniz. Yani asıl cevabı hiçbir zaman öğrenemezsiniz. Bu teoriyi destekleyen bir deney vardır; Çift Yarık deneyi Bu deneye göre normal şartlarda ve gözlem yapılmadan kaynağından çıkıp iki adet yarıktan geçen işığın fiziksel boyu "dalga" kombinasyonundadır. Işık bu kombinasyonda hareket ederse yarıklardan geçtikten sonra duvarda üst üste dizilmiş ve paralel birçok iz bırakır Tıpkı yandaki şekildeki beyaz çizgiler gibi. Eğer duvarda bu iz varsa anlarız ki ışık dalga boyunda hareket etmiştir. Fakat işik tanecikleri bir makineyle tek tek gönderildiğinde iş çok değişir.


Fiziksel olaylara göre iki yarıktan
tanecikler gönderirseniz duvarda iki
büyük yığın oluşturur. alttaki
düzenek gibi.

Işık tanecikleri normal şartlarda gözlemlenmeden yarıklardan
geçtiğinde tıpkı ışığın dalga boyu gibi duvarda ikiden fazla iz bırakıyor. Bu nasıl mümkün olabilir?Olması gereken yukarıdaki resimdeki gibi iki büyük yığın oluşmasıdır. Ancak buna uymadan dalga boyu gibi hareket ediyorlar.

Bilim insanları bu olayın sebeplerini araştırmak için yarıkların hemen üstüne sensörlü bir kamera yerleştiriyorlar. Sonuç ise çok tuhaf:

Kamer yerleştirildiğinde ışık, yine olması gerektiği gibi iki büyük yığın oluşturuyor. Bilim adamları çaktırmadan kameranın fişini çektiğinde de yine eskisi gibi birçok iz bırakıyor. Yani işık gözlemlenme şekline göre durumunu değiştiriyor."Bir şeyi gözlemlerseniz onu karar vermeye mecbur bırakırsınız" Gördüğünüz gibi bir şeyi gözlemlerseniz karar vermeye, size cevap vermeye mecbur bırakırsınız. Bu yüzden de onun gerçek doğasını ve gerçek cevapları asla öğrenemezsiniz. Yani ışığın
gerçek doğası nedir? bilmiyoruz. Çünkü bize farklı şeyler gösteriyor. Şimdi asıl önemli noktaya geçelim: "Allah kendini öldürebilir mi?" sorusunu sorarsanız yani Tanrı'nın fiziğini gözlemlerseniz, soruyu 1 veya 0 yani evet veya hayır  demeye mecbur bırakırsınız. Bu durumda da gerçek doğasını yani gerçek cevabını öğrenemezsiniz. Çünkü size farklı koşullarda farklı cevaplar verecektir. Bu, her türlü fiziksel olgu için geçerli bir kanundur. İşte bu sorunun cevabı ise bizim hiçbir zaman öğrenemeyeceğimiz bir cevap olacaktır. Cevap hiçbir zaman 1 veya 0 olmak zorunda değildir. Bir "süper durum" da olabilir. Ancak siz gözlemlediğiniz için size aslında gerçek olmayan bir cevap vermiş olur. Durum böyle iken asla öğrenemeyeceğimiz bir şeyi sormak ve cevabı olmadığı için "AI

işte bu bir paradokstur" demek, cahillikten başka bir şey
değildir...

Sadeleştiren-Yayınlayan:
 Hüseyin Fıstık
Yazı sahibi instagram: 
@tanrininformulu1 @ateizmelestiri