Ontolojik Kanıtların Parodileri Ne Kadar Başarılı?


  
      Anselm onu ilk ortaya koyduğundan beri ontolojik kanıt, çeşitli eleştirilere maruz kalmıştır. Bu eleştirilerden biri de parodi argümanlardır. Parodi argümanlar ,kısaca ontolojik kanıtın dayandığı akıl yürütme kullanılarak başka tuhaf şeylerin de kanıtlanabileceğini ve bu nedenle ontolojik kanıtın dayandığı akıl yürütmenin yanlış olduğunu iddia eden eleştiride kullanılan argümanlardır. Bu yazıda bazı parodileri inceleyerek parodi argümanların imkanını ve tutarlılığını soruşturacağım. Konunun genişliği nedeniyle ontolojik kanıtları Anselm ve Plantinga'nın kanıtları ile sınırlandırdım. 

Anselm'in kanıtının ne olduğuna bakarak işe başlayalım. Anselm'in kanıtı bir reductio argümanı olarak şu şekilde ifade edilebilir:

1- Tanrı,kendisinden daha büyüğü düşünülemeyendir.(tanım)

2- Tanrı zihinde vardır.

3- Tanrı,gerçekte yoktur.(reductio varsayımı) 

4- Zihinde ve gerçekte bulunan varlık yalnızca zihinde olan varlıktan daha büyüktür. 

5- Tanrının gerçekte var olduğu düşünülebilir.

6- O halde tanrıdan daha büyüğü düşünülebilir.(2,3 ve 5'ten)

7- Tanrıdan daha büyüğünün düşünülmesi çelişkilidir.(1 ve 6'dan)

8- O halde reductio varsayımı yanlıştır.

9- Tanrı gerçekte vardır.(8'den)

Gaunilo,bu argümana karşı kayıp adalar adı verilen bir parodi argüman ortaya koyarak Anselm'in kanıtının yanlış olduğunu göstermeye çalışır. Gaunilo kendisinden daha büyüğü düşünülemeyen adaları hayal edin der.Şimdi bu adalar gerçekte yoksa ,onlardan daha büyüğü düşünülebilir. Bu çelişki ihtiva ettiğinden bu adalar gerçekte de vardır. Burada çift anlamlılık olduğu farkedilir. Bu anlamlar şöyledir: 

10- Kendisinden daha büyük bir varlığın olduğu düşünülemeyen adalar

11- Kendisinden daha büyük bir adanın olmasının mümkün olmadığı adalar

Bu anlamlardan birincisi açıkça başarılı bir parodiye konu olabilecekken Anselm'in kanıtıyla alakalı değildir. Nedeni ise kendisinden daha büyük bir varlığın olduğu düşünülemeyen adalar yoktur. Bu adayı büyük yapan nitelikler sürekli artırılabilir. Örneğin birkaç ağaç daha eklenebilir. Bu yanıt Plantinga'ya göre Anselm'in kanıtının neden bu  adalara uygulanamayacağını açıklar. Ancak ben  11'deki anlamıyla adaların hala bir parodi için kullanılabileceğini düşünüyorum. Bu adaları kullanarak parodi argümanı formüle edelim. Kayıp ada," kendisinden daha büyük bir adanın olmasının mümkün olmadığı ada" ifadesine denk olsun.

12- Kayıp ada zihinde vardır.

13- Kayıp ada gerçekte yoktur.(reductio varsayımı)

14- Hem zihinde hem de gerçekte olan ada,yalnızca zihinde olan adadan daha büyüktür.

15- Kayıp adadan daha büyük bir adanın olması mümkündür( 12,13 ve 14'ten)

16- Tanım gereği kayıp adadan daha büyük bir ada olması imkansızdır.

17- 15 ve 16 çelişkilidir.

18 - O halde kayıp ada gerçekte vardır.

Bu parodinin informel yapısı şu şekildedir:

19- Herhangi bir X nesnesi için, X'in türünün sahip olduğu tüm niteliklerin maksimize edilmesi ancak ve ancak X'in var olması ile mümkündür.

Bu yapıya göre kayıp adaya benzer birçok parodi üretilebilir. Kendisinden daha büyük bir kedinin olmasının mümkün olmadığı kedi,kendisinden daha büyük bir dağın olmasının mümkün olmadığı dağ veya daha şaşırtıcı olan kendisinden daha büyük bir ejderhanın olmasının mümkün olmadığı ejderha gibi parodiler oluşturulabilir. Bu listenin uzunluğu sizde ontolojik kanıta dair şüpheler oluşturulabilir. Ancak Anselm'in kanıtına yakından baktığımızda 19'daki yapının olmadığını görürüz.Anselm'in kanıtı bir varlığın sahip olduğu nitelikler nedeniyle diğer aynı veya farklı tür varlıklardan daha büyük olduğunu iddia ederken maksimum büyüklüğü sağlayan nitelikler kümesine sahip olan bir varlıktan bahseder. O nedenle Anselm'in kanıtının yapısı informel halde şöyledir:

20- Bir X* nesnesi için ; X* in maksimum büyük olması ancak ve ancak X*, maksimum büyüklüğü sağlayan niteliklerin hepsine sahip ve varsa mümkündür. 

19'da türe özgü niteliklerin en yüksek derecelerinden bahsedilirken, 20'de maksimum büyüklüğü sağlayan niteliklerden bahsedilmektedir. İki farklı büyüklük anlayışının bu parodide karıştırıldığı görülmektedir. Bu nedenle kayıp adaların var olduğunu temellendirmek belki de tanrının var olduğunu temellendirmekten daha zor olacaktır. Kayıp adaların başına daha büyük bir dert açma amacında olduğumdan 19'u kullanarak farklı bir argüman oluşturmaya çalışacağım. Şimdi ada yok edici bir canavar düşünün . Bu canavar adalardan nefret eder ve daima onları yok eder. Şimdi kendisinden daha büyük bir ada yok edici bir canavarın olmasının mümkün olmadığı bir ada yok edici bir canavar düşünelim. Bu canavara da AYE(Ada yok edici) diyelim. Şimdi argümanı formüle edelim:

21- AYE zihinde vardır.

22- AYE gerçekte yoktur.(reductio varsayımı)

23-Hem zihinde hem de gerçekte olan ada yok edici canavar,yalnızca zihinde olan ada yok edici canavardan daha büyüktür.

24- AYE 'den daha büyüğünün olması mümkündür. (21,22 ve 23'ten)

25-Tanım gereği AYE 'den daha büyüğünün olması mümkün değildir. 

26- 24 ve 25 çelişkilidir. 

27- 22 yanlıştır.

28- AYE gerçekte vardır.( 27'den )

Bu argüman 19 formunda bir argüman ve Gaunilo'nun parodisinden daha yanlış değildir. Sonuç olarak Kayıp ada ve AYE  aynı anda olamayacağına ve Kayıp adayı seçmek için zorlayıcı sebeplerimiz olmadığından dolayı Kayıp ada parodisi başarısızdır.Hatırlayacak olursak kayıp ada temelde 19'a dayalıydı ve 19 kullanılarak bir arada olmaları mümkün olmayan varlıklar ispatlanabildiğinden ya 19 hatalı olacaktır ya da kayıp ada . Ben 19'un hatalı  olduğunu düşünmenin daha makul olacağı taraftarıyım.Ancak yine de kayıp ada parodisi kullanılamaz mıdır? Elbette,kullanılabilir. Kayıp adanın ve AYE 'nin bir arada olabileceği senaryolar kurgulanabilir. Ama 19 kullanılarak bu durumun önüne geçilebileceğini düşünüyorum. AYE 'nin özellikleri üzerine düşündüğümüzde onda olduğunu varsayabileceğimiz iki özellik kayıp ada parodisini kullanışsız hale getirir. Bu özellikler bir ada yok edici canavarın sahip olabileceği ve büyüklük oluşturucu özellikler iken aynı zamanda en büyük adanın da yok edilebilmesini sağlayacak özelliklerdir. Bu özellikler mümkün olan bütün adaları yok edebilecek potansiyele sahip olma(P)  ve  mümkün olan bütün adaların nasıl yok edilebileceğinin bilgisine sahip olma(Q)olsun .Şimdi AYE 'nin P ve Q'ya sahip olduğunu kabul edelim.Argümanımız şu şekilde olacaktır:

29- AYE zihinde vardır .

30-AYE gerçekte yoktur. (Reductio varsayımı)

31- Hem zihin hem de gerçekte olan ada yok edici canavar,yalnız zihinde olan ada yok edici canavardan daha büyüktür.

32- AYE 'den daha büyüğünün olması mümkündür. (29,30,31'ten)

33- Tanım gereği AYE 'den daha büyüğünün olması mümkün değildir.

34- 32 ve 33 çelişkilidir. 

35- 30 yanlıştır.

36- AYE gerçekte vardır.( 35'ten)

AYE 'nin tanımını değiştirmedik ve P-Q kombinasyonuna sahip olduğunu söyledik. P ve Q özelliklerine sahip olduğu için kayıp ada AYE ile aynı anda bir arada bulunamaz. 19, kayıp ada ve AYE 'nin var olduğunun kanıtlanmasında kullanıldığından ve bir arada olmaları mümkün olamayan şeyleri kanıtladığı için yanlış bir akıl yürütme biçimidir. Ancak 20 öyle değildir. Sonuç olarak Gaunilo'nun kayıp ada parodisi yanlıştır ve Anselm'in kanıtına ciddi bir rakip değildir.


Ancak bu parodiden daha güçlü bir parodi bulunmaktadır. Diğer bir iddiaya göre Anselm'in kanıtı çok kötü bir varlığı da kanıtlayabilir. Şimdi her şeye gücü yeten, her şeyi bilen ve düşünülebilecek en kötü varlığa bakalım. Bu varlığa Kötü Şeytan diyelim ve kanıt şöyle ilerlesin: 

37- Kötü Şeytan, düşünülebilecek en kötü varlıktır.

38- Kötü Şeytan zihinde vardır.

39- Kötü Şeytan gerçekte yoktur.(reductio varsayımı)

40- Hem zihinde olan hem de gerçekte olan bir varlık yalnız zihinde olan bir varlıktan daha kötüdür.

41- Kötü Şeytan'ın gerçekte olduğu düşünülebilir. 

42- O halde Kötü Şeytan'dan daha kötüsü düşünülebilir. (39,40 ve 41'ten)

43- Tanım gereği Kötü Şeytan'dan daha kötüsü düşünülemez.(37'nin tasdiki)

44- 42 ve 43 çelişkilidir. 

45- 39 yanlıştır 

46- O halde Kötü Şeytan gerçekte vardır.(45'ten)

Bu argüman kayıp ada parodisinden daha güçlüdür ve en azından üstesinden gelinmesi daha zor bir itirazdır. Yapacağımız bir şeyler hala var gibi görünüyor. Parodinin informel yapısını ifade edelim:

47-Herhangi bir Y nesnesi için; Y eğer varsa sahip olduğu düşünülen bir niteliğin derecesi artar. 

Kötü Şeytan parodisinde bu nitelik kötü olma niteliğidir. Acaba Anselm'in kanıtında da bu yapı geçerli midir? Daha önce Anselm'in kanıtındaki yapıyı 20'de ifade etmiştik. 20 şöyleydi:

20- Bir X* nesnesi için ; X* in maksimum büyük olması ancak ve ancak X*, maksimum büyüklüğü sağlayan niteliklerin hepsine sahip ve varsa mümkündür. 

47'i biraz revize edip basitleştirerek 47.1'i elde edelim.

47.1-Herhangi bir Y nesnesi ve Y'nin sahip olduğu herhangi bir R niteliği için; Y varsa R'nin derecesi artar. 

47.1 'deki Y tanrı ve R'de büyük olma olursa Anselm'in kanıtı bu yapıyla uyumludur. Tanrı büyük olma niteliğine sahiptir ve var olmak bu niteliğinin derecesini artırır. Büyüklüğü var olması ile maksimum düzeye erişir. O halde kayıp ada parodisindeki gibi bir durum bu parodide yoktur. O zaman bu parodiye karşı ne yapabiliriz? Bu parodiyi daha yakından incelemek bu durumda bize izleyeceğimiz yolu verir. Öncelikle, bu parodiyi kendisinden elde edebildiğimiz 47.1'i kullanarak Kötü Şeytan'a karşı bazı argümanlar elde edebilip edemeyeceğimize bakalım. Kötü Şeytana karşı bir nitelik belirleyelim. Bu örneğin iyi niyetli bir makine olma niteliği olsun. Bu makine her türlü kötülüğü (metafiziksel, doğal ,ahlaki veya başka türden)önlemeyi gerçekleştirme amaçlı yapılmış olsun. Şimdi iyi niyetli bir makine olma niteliği R olmak üzere, Y de bu niteliğe sahip varlık olsun. Bir isim vererek daha da anlaşılabilir hale getirelim. Örneğin bu M olsun. Argümanı formüle edersek:

48- M, düşünülebilecek en iyi niyetli makinedir.

49- M,zihinde vardır.

50-M, gerçekte yoktur.( reductio varsayımı)

51-Hem gerçekte hem de zihinde olan iyi niyetli makine,yalnızca zihinde olan iyi niyetli makineden daha iyi niyetli bir makinedir.

52- M'nin gerçekte olduğu düşünülebilir. 

53- O halde M'den daha iyi niyetli bir makine düşünülebilir. (49,50,51 ve 52'den)

54- Tanım gereği M'den daha iyi niyetli bir makine düşünülemez.(48'in  tasdiki)

55- 53 ve 54 çelişkilidir. 

55- 50 yanlıştır. 

56- M, gerçekte vardır. ( 55'ten)

M, düşünülebilecek en iyi niyetli makine olduğuna göre her türlü kötülüğü önleyecektir ve bunu nasıl yapacağını bilmesine bile gerek yoktur. O halde Kötü Şeytan en azından bazı kötülüklerini gerçekleştiremeyecektir. 

Ne yazık ki 47.1'e dayanılarak kanıtlanan iyi niyetli makine iyi bir argüman değildir.Sebepleri Kötü Şeytan'ın kötülüklerini önlemek isteyeceği halde eğer mümkün olan her kötülüğün nasıl önleneceğini ve mümkün olan her kötülüğü önleme potansiyeline sahip değilse bunu yapamayacaktır. Acaba bunlara sahip ise bu argüman başarılı olur mu? M, A ve B adını verebileceğimiz iki özelliğe sahip olsun. Bunlar:

57- Mümkün olan her kötülüğü önleme potansiyeline sahip olma 

58- Mümkün olan her kötülüğün nasıl önleneceğini bilme 

Şimdi şöyle bir öncüle sahip oluruz :

59- M, A ve B'ye sahip düşünülebilecek en iyi niyetli makinedir.

Bu öncülü kullanarak M'nin varlığının 47.1 ile kanıtlanabilip kanıtlanamayacağına bakalım. M'ye artık M* diyelim.

60- M* düşünülebilecek en iyi niyetli makinedir.

61- M* zihinde vardır. 

62- M* gerçekte yoktur.( reductio varsayımı)

63- Hem zihinde hem de gerçekte olan iyi niyetli makine,yalnızca zihinde olan iyi niyetli makineden daha iyi niyetlidir.

64- M*'nin gerçekte olduğu düşünülebilir. 

65- O halde M* 'den daha iyi niyetli bir makine düşünülebilir. (62,63 ve 64'ten)

66- Tanım gereği M*'den daha iyi niyetli bir makine düşünülemez. (60'ın tasdiki)

67- 62 yanlıştır 

68- M* gerçekte vardır.(67'den)

Bu argümanda varlığını kanıtladığımız M*'nin özellikleri nedeniyle Kötü Şeytan tüm kötülüklerini gerçekleştiremeyecektir. Kötü Şeytan her şeye gücü yeten de olduğuna göre bu niteliği ile çelişecek bir durum vardır ortada. Şimdi M* Kötü Şeytan'dan daha yanlış bir parodiyle kanıtlanmamıştır. Eğer 47.1 doğru ise ikisi de aynı anda bir arda olamayacak varlıkları kanıtlayabilir. O halde 47.1'e dayanan akıl yürütme yanlıştır. Tabiki 47.1 de. Acaba M* tanrı mıdır? Burada A ve B' ye tekrar göz atmamız gerekiyor. Onlar şöyleydi:

"57- Mümkün olan her kötülüğü önleme potansiyeline sahip olma 

 58- Mümkün olan her kötülüğün nasıl önleneceğini bilme "

Görüldüğü gibi bu özellikler tanrının özellikleri ile aynı değildir. M*'nin bir açının trigonometrik oranlarını bilmesi veya uzayda kuvvet etkisinde olmaksızın hızını azaltabilmeye gücü yetmesi gerekmez. Eğer kötülük önleyebilmek için bunların bilinmesi veya bunlara güç yetirmek gerekiyorsa da M* her şeyi bilmeye ve her şeye gücü yetmeye sahip olacaktır ve tanrı olacaktır. O halde iyi niyetli makine argümanınız başarısızdır. Bu güçlüğü atlatmanın bir yolu olduğunu düşünüyorum. 

Kötü Şeytan gerçekte olsaydı gerçekten de korkutucu olurdu. Öyle ki akıl almaz işkenceler yapan , gücünün ve bilgisinin sınırlarını aşan bir şeyin olmadığı bir varlıķ elbette insanlara korku aşılardı. Gerçekte olmayıp da korkutan bir varlık ,gerçekte olup da korkutmayı başarandan daha korkutucu ve dolayısıyla daha kötü olurdu. Çünkü düşünülebilen öyle bir varlıktır ki var değilse bile insanlar onun ürkütücü olduğuna kanaat getirir. O halde Kötü Şeytan' ın var olmadığına dair bir argümanınız vardır ve şöyle ilerler:

69-  Kötü Şeytan, düşünülebilecek en korkutucu ve dolayısıyla en kötü varlıktır.(Tanım)

70- Kötü Şeytan zihinde vardır. 

71- Kötü Şeytan gerçekte vardır. (Reductio varsayımı) 

72- Yalnızca  zihinde olup korkutucu olan, hem zihinde hem de gerçekte olup korkutucu olandan daha korkutucudur.

73-  Kötü Şeytan'dan daha korkutucusu ve dolayısıyla daha kötüsü düşünülebilir. ( 71 ve 72'den)

74- Tanım gereği Kötü Şeytan'dan daha korkutucusu  ve dolayısıyla daha kötüsü  düşünülemez.(69'un tasdiki)

75- 73 ve 74 çelişkilidir. 

76- 71 yanlıştır.(73 ,74 ve 75'ten)

77- O halde Kötü Şeytan gerçekte yoktur. ( 76'dan)

Anselm'in kanıtına da benzer bir eleştiri yapılabilip yapılamayacağına bakalım. Hatırlarsak Anselm'in kanıtında büyüklük kavramı kullanılmaktaydı ve bir varlık varsa büyüklüğü artıyordu. Acaba tanrı gibi bir varlık gerçekte yoksa daha mı güvenilir ve dolayısıyla iyi olacaktır. Şimdi buna bakalım.

78- Tanrı düşünülebilecek en güvenilir ve dolayısıyla en iyi  varlıktır.(Tanım) 

79- Tanrı zihinde vardır.

80- Tanrı gerçekte vardır.( Reductio varsayımı) 

81- Yalnızca zihinde olup güvenilir olan , hem zihinde hem de gerçekte olup güvenilir olandan daha güvenilirdir. 

82- Tanrının gerçekte olmadığı düşünülebilir. 

83- Tanrıdan daha güveniliri ve dolayısıyla daha iyisi düşünülebilir. (80,81 ve 82'den)

84- Tanım gereği tanrıdan daha güveniliri ve dolayısıyla daha iyisi düşünülemez.( 78'in tasdiki)

85-  83 ve 84 çelişkilidir. 

86- 80 yanlıştır. (83,84 ve 85'ten)

87- Tanrı gerçekte yoktur.( 86'dan)

Bu argümana göre tanrı o kadar iyidir ki var olmasa bile insanlara güven vermektedir. Güvenilir olmak da iyi olmayı sağlandığından en güvenilir varlık olan tanrı gerçekte var olmamalıdır.  Peki bu argüman Kötü Şeytan'a karşı geliştirdiğimiz argüman başarısız mı oldu ? Bunun için Anselm'in kanıtının yapısına tekrar göz atalım: 

" 20- Bir X* nesnesi için ; X* in maksimum büyük olması ancak ve ancak X*, maksimum büyüklüğü sağlayan niteliklerin hepsine sahip ve varsa mümkündür."  

Görüldüğü gibi Tanrı daha büyük olmak için varken , üstteki argümana göre güvenilir ve dolayısıyla iyi olmak için var olmamalıdır. Aslında söylenen şudur : Tanrı en iyi ve dolayısıyla en büyük olamak için var olmalıdır.Anselm'in kanıtına taban tabana zıt olan bu argümanı daha iyisi olmayan olarak değil de gerektirdiği şekliyle formüle edersek:

88- Tanrı,kendisinden daha büyüğü düşünülemeyendir.(tanım)

89- Tanrı zihinde vardır.

90- Tanrı,gerçekte vardır.(reductio varsayımı) 

91- Yalnızca zihinde olan varlık,hem zihin hem de gerçekte olan varlıktan daha büyüktür.  

92- Tanrının gerçekte var olmadığı düşünülebilir.

93- O halde tanrıdan daha büyüğü düşünülebilir.(90,91 ve 92'den)

94- Tanrıdan daha büyüğünün düşünülmesi çelişkilidir.(88 ve 93'ten)

95- O halde reductio varsayımı yanlıştır.

96-Tanrı gerçekte yoktur .(95'den)

Anselm'in kanıtında varlık daha büyük olmayı sağlarken bu argüman bize sadece var olmamanın büyüklüğü sağlayacağını söylemektedir. Eğer iyi sebepler yoksa bunu kabul etmemiz gerekmez ve Anselm'in kanıtını reddetmekten başka bir şey değildir. Kötü Şeytan'a geri dönecek olursak,Kötü Şeytanda durum farklıdır. Kötü Şeytan'da büyüklük kavramı yoktur. Eğer varsa da Anselm'in kanıtına ciddi bir rakip olmayacaktır.

Sonuç olarak 47.1, Anselm'in kanıtının yapısıyla paralel de olsa Kötü Şeytan parodisi Anselm'in kanıtından farklıdır. Kötü Şeytan'ın en korkutucu ve dolayısıyla en kötü  olması için de var olmaması gerektiği için argüman başarısız olacaktır ve onun dayandığı 47.1'deki akıl yürütme de geçersizdir.

Ayrıca Kötü Şeytan parodisi büyüklük kavramını kullanarak üstteki durumdan kurtulmak isterse bu da kendi çapında kullanışlı da olsa Anselm'in kanıtının kullandığı büyüklük kavramını farklı niteliklere uygulamak olucak ve Anselm'in kanıtının hatalı olduğunu gösteremeyecektir.  Kötü Şeytan parodisi başarısızdır. 


Parodiler yalnızca Anselm'in kanıtına karşı geliştirilmemiştir. Bunlardan nasibini alan diğer bir kanıt da Plantinga'nın kanıtıdır. Plantinga'nın kanıtını anlayabilmek için bazı şeyleri bilmek gerekir. Bunlardan biri mümkün dünyalardır. Mümkün dünyalar içerisinde mantıksal olarak her şeyin gerçekleşebildiği dünyalardır. Örneğin uçan halıların, çizmeli kedinin olduğu mümkün dünyalar olabilirken; evli bekarların veya köşeli çemberlerin olduğu mümkün dünyalar yoktur. Diğeri ise ciddi aktüelizm adı verilen düşüncedir. Bu düşünceye göre bir varlık bir mümkün dünyada yoksa o dünyada herhangi bir niteliğe de sahip olamayacaktır. Örneğin ben W dünyasında yoksam o dünyada  cumhurbaşkanı olma niteliğini de gerçekleştiremem. Diğer bir düşünce de dünya indeksli niteliklerdir. Bu nitelikler bir varlık onlara sahipse diğer dünyalarda da örneklemesini sağlar.  Örneğin bir dünyada dünya indeksli bilge olma niteliğine sahip iseniz var olduğunuz diğer dünyalarda da sahipsinizdir. Plantinga'nın kanıtında bu nitelikler her şeye gücü yetme, her şeyi bilme ve ahlaken mükemmel olmadır. Sistem-5 aksiyomu da bu kanıtta kullanılmıştır. Aksiyom informel halde şöyledir:

97- Bir önermenin mümkün olması, mümkün olmasının zorunlu olmasını sıkı gerektirir. 

Plantinga'nın kanıtında bu aksiyom şu şekilde kullanılır:

97.a- Bir önermenin imkansız olması,imkansız olmasının zorunlu olmasını sıkı gerektirir. 

Şimdi Plantinga'nın kanıtına geçebiliriz. 

98- Mümkün bir dünyada aşılamaz büyük bir varlık vardır.

99- O halde bu varlığın bulunduğu dünyada büyüklüğünün aşılması imkansızdır. 

    99.1-Bu varlığın büyüklüğü bu dünyada gerçekleşmiştir.( 99'un sonucu ve 98'in tasdiki)

100- İmkansız şeyler dünyadan dünyaya değişmez. (S5 aksiyomu)

101- O halde her dünyada bu varlık bu büyüklüğü gerçekleştirir.(98,99,99.1 ve 100'den)

102- Bir varlık bir dünyada yoksa bir niteliğe de sahip değildir.(Ciddi aktüelizm )

103-  Bir nitelik gerçekleşemiyorsa büyüklük de sağlanamaz.

104- Bu dünya mümkün bir dünyadır. 

105- O halde bu dünyada aşılamaz büyük bir varlık vardır.(100,101,102,103 ve 104'ten)

Plantinga'nın kanıtına karşı ilk parodi Michael Martin 'den gelir. Martin özel bir peri olma niteliğini, her mümkün dünyada peri olma niteliği ve peri olma niteliğini de büyülü güçleriyle küçük bir orman yaratığı olma niteliği olarak kabul edelim der. Şimdi parodi argüman şöyle olur:

106- Mümkün bir dünyada özel bir peri olma niteliği gerçekleşmiştir.

107- O halde her dünyada özel bir peri olma niteliğine sahip bir varlık vardır.( 106'dan)

108- Peri olma niteliği,büyülü güçleriyle küçük bir orman yaratığı olma niteliğidir.

109- Bu dünya mümkün bir dünyadır. 

110-O halde büyülü güçleriyle küçük bir orman yaratığı bu dünyada vardır.(106,108,109'dan)

İlk başta gerçekten uğraşılması zor bir itiraz gibi görünüyor.  Argümanın informel yapısı şöyledir: 

111- Herhangi bir P tümel niteliği için; X P'yi mümkün olarak örneklerse,X  zorunlu olarak vardır.

Martin'in parodisinde P niteliği özel bir peri olma niteliğidir. Bu nitelik mümkün olarak örneklenirse, bu yaratık her mümkün dünyada vardır.

Acaba Plantinga'nın kanıtı böyle midir? Plantinga'nın kanıtı buna benzese de Plantinga zorunlu olarak var olmayı bir nitelik olarak kabul etmemiştir. Martin özel bir peri olma niteliğini her mümkün dünyada peri olmak olarak tanımlamıştır. Ancak Plantinga'nın kanıtında şöyle bir öncül bulunmamaktadır:

112- Zorunlu olarak tanrı olma niteliği ,mümkün olarak örneklenmiştir. 

Plantinga'nın kanıtının aynı yapıda olmaması nedeniyle Martin'in eleştirisini başarısız buluyorum. Dahası bu kanıtın sonucunda tanrı zorunlu varlık olarak ortaya çıksa da bu bu nitelik bir öncül olarak kullanılmamıştır.


Martin'in parodisinden daha iyi bir parodi Michael Tooley'den gelir. Tooley aşılamaz kötü bir varlığın mümkün olmasından yola çıkarak bir iblisin de bu yöntemle kanıtlanabileceğini söyler. İblis;aşılamaz kötü bir varlık olmak üzere her şeyi gücü yeten ,her şeyi bilen,ve ahlaken en kötü olma niteliklerine sahip olsun. O halde eğer iblis her dünyada bu üç niteliği de gerçekleştirirse aşılamaz kötü bir varlık olacaktır. Şimdi argüman şöyle formüle edilebilir:

113- Aşılamaz kötü bir varlık mümkün bir dünyada vardır.

114- Aşılamaz kötü olmak her mümkün dünyada maksimum kötü olmayı gerektirir.

115- Bir mümkün dünyada her şeye gücü yeten,her şeyi bilen ve ahlaken en kötü olan varlık maksimum kötüdür.

116- Bu dünya mümkün bir dünyadır. 

117- O halde aşılamaz kötü bir varlık bu dünyada da vardır. (113,114,115 ve 116'dan)

Tooley'in bu parodisi de bana göre geçerlidir. Ancak doğru olursa Plantinga'nın kanıtının başı derde girer. O halde aşılamaz kötü bir varlığın bir mümkün dünyada olamayacağını göstermemiz lazım. Bunu özgür iradenin çözebileceğini düşünüyorum. Şimdi özgür irade varsa bekleyeceğimiz şeylerden biri de iyiliktir. Ancak iyilik aşılamaz bir varlıkla çelişir. Her şeye gücü yeten,her şeyi bilen ve ahlaken en kötü bir varlığın önleyemeyeceği,önlemek istemeyeceği veya önlemeyi bilmediği bir iyilik olamaz. Önemli bir noktanın da açıklanması gerekir. O da özgür iradenin pozitif bir varlık olmasıdır.  Yani var olması bir şeye bağlı değildir. Bir şeyin eksikliği değildir. Diğer önemli nokta özgür iradenin olması için aşılamaz kötü bir varlığa ihtiyaç yoktur. Özgür iradenin mümkün olması aşılamaz kötü bir varlığın mümkün olmasına bağlı değildir. Bunları doğru kabul edeceğim ve edilmemesi için de iyi bir sebep olduğunu düşünmüyorum.  Karşıt argüman anlattıklarından yola çıkarak şöyle formüle edilebilir:

118- Mümkün bir dünyada özgür iradeli bir varlık vardır.

   118.1- O halde en az bir iyiliğin olduğu mümkün bir dünya vardır.

119- Aşılamaz kötü bir varlık ile kötülük aynı anda mümkün değildir. 

120- O halde en az bir mümkün dünyada aşılamaz kötü bir varlık yoktur.

121- O halde aşılamaz kötü bir varlık yoktur.( Tooley'in argümanından)

Özgür iradeli olmak herhangi bir E eylemi için; E eyleminin tersi olan değil E'yi de yapmaya zorlanmamaktır ve en az bir durumda Eyi yapabilmektir. O halde özgür iradeli bir varlık bir mümkün dünyada varsa kötülüğün tersi olan iyiliği de yapabilmesi gerektirir.  Aşılamaz kötü bir varlık ile iyilik bağdaşmaz. Özgür iradeye sahip olmadan kötülük yapan varlıklar,özgür iradeli olup da kötülük yapanlardan daha kötüdür. Şimdi şöyle bir itiraz gelebilir:

" Özgür iradenin olup da iyiliğin yapılmasının önlenmesi daha kötü değil midir? Bu durumda özgür iradenin olmasının aşılamaz kötü bir varlık ile bağdaşmadığı doğru değildir. "

Bu itiraz haklı değildir.  Çünkü özgür iradeyi şöyle tanımlamıştık:

Özgür iradeli olmak herhangi bir E eylemi için; E eyleminin tersi olan değil E'yi de yapmaya zorlanmamaktır ve en az bir durumda Eyi yapabilmektir. 

Bu tanıma göre iyiliğin yapılmasının önlenmesi özgür irade olmadığı anlamına gelir. Özgür irade yoksa bağdaşacak bir şey de yoktur zaten. 

Sonuç olarak Tooley'in parodisi de Plantinga'nın kanıtına görece daha makul değildir. Ayrıca özgür iradeli varlıklar olup,kötülük yapmaları özgür iradesi olmayıp sürekli iyilik yapan varlıklar olamsından daha iyidir. Bu haliyle aşılamaz kötü bir varlığa karşı kullandığımız özgür irade de Plantinga'nın kanıtına karşı kullanılamaz. Ontolojik kanıtlara yapılan tüm parodiler elbette bu kadar değildir ancak ben büyük bir çoğunluğuna şüphe ile bakıyorum. 


Daha önceki ontolojik kanıt versiyonlarının büyük çoğunluğu mükemmelliği/büyüklüğü bir nitelik olarak ele alır. Bu durum kanıtta neredeyse hiç sezilemeyen bir hata olduğunu düşünmeme yol açtı. Örneğin Anselm'in kanıtındaki şu ifadeye bakalım :

1- Tanrı,kendisinden daha büyüğü düşünülemeyendir.(tanım) 

Tanrı belirli bir büyüklüğe sahip olarak düşünülüyor bu kanıtta ve tanrı varsa büyüklüğü artıyor. Plantinga'nın kanıtında da durum aynıdır:

101- O halde her dünyada bu varlık bu büyüklüğü gerçekleştirir

Büyüklük bu kanıtta da bir nitelik olarak kabul ediliyor ve mümkün dünyalarda gerçekleşecebileceği ifade ediliyor. Acaba bu görüşü reddetsek ne olur? Örneğin eğer tanrıdan başka hiçbir varlık yoksa tanrının büyük olacağı bir şey de olmayacaktır. Büyüklük gerçek bir nitelik değildir! Sadece en az iki varlık gerçekleşirse ortaya çıkan bir durumun ifadesidir.

Kısaca şöyle bir görüşü benimsemeyi teklif ediyorum.

" P: Tanrı en yüksek büyüklüğe sahiptir.

Q: Tanrı sahip olduğu nitelikler nedeniyle hiçbir varlık  karşılaştırmasında küçük olan değildir.

P yanlış, Q doğrudur."

Şimdi A ve B olmak üzere iki tane varlık düşünelim. A ;p1,p2 ve p3'e sahip olarak B'den daha büyük olsun. Bunu şöyle "A>B" olarak ifade edelim. Eğer B yoksa A'nın büyük olduğu  bir şey de olmayacaktır. Sonuç olarak A, B birim büyüklüğe kendisinden  küçük herhangi bir varlık olmasa da sahip değildir. Hatta böyle bir varlık varsa da sahip değildir. Sadece o varlıktan daha büyüktür ifadesi doğrudur.

O halde büyüklük bir nitelik değilse,sadece şu karşılaştırmada olan bir şeydir: " ...>..." 

Bir diğer yanılgıya neden olan tez, zihinde var olmanın mümkün olmaya eşdeğer görülmesidir. Ancak bu yanlıştır. Her zihinde olan mümkün olan olsa idi imkansız şeyler hakkında bir düşünceye sahip olamazdık. Ayrıca zihinde var olan varlık görüşü de Anselm'in kanıtında bulunan muğlak bir konudur. Meinongculuğun da tartışmaya açılması gerektirdiği bu konuda fazla uzatmadan zihinde nesneler olmadığını sadece ,nitelik tasavvurları olduğunu kabul etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu tasavvurlar gerçekte vardırlar veya yoktular. Ayriyeten bir zihinde-gerçekte var olan varlık ayrımı hatalı görünmektedir. 

Şu an iki şey vardır: 

a) Nitelik tasavvurları

b) Nitelikler tasavvurlarının içeriği 

Bunların ikisinin de zihinde değil  gerçekte var olması söz konusudur. Şimdi bu anlattıklarımı Anselm'in kanıtına uygularsak elde edeceğimiz şeye bakalım. Önce şöyle bir küme tanımlayalım:

Küme-W= Tasavvurlarının içeriği özünü oluşturacağı varlığın mümkün her büyüklük karşılaştırmasında küçük tarafta  olmamasını sağlayacak nitelik tasavvurları .

Anselm'in kanıtına uygulanmış hali;

1.1- Küme W'deki nitelik tasavvurları vardır. 

2.1- Büyüklük karşılaştırması ancak var olan varlıklar arasında yapılabilir.

3.1- Nitelik  tasavvurlarının içeriği,  nitelik tasavvurlarıyla herhangi bir büyüklük karşılaştırmasında her daim büyük tarafta olurlar.

4.1- " Küme-W nitelikleri tasavvurları içeriği> Küme-W elemanları" mümkündür. 

5.1- Küme-W  içerikleri  yoktur.(reductio varsayımı) 

6.1- Eğer içerikler yoksa 4.1'deki karşılaştırma mümkün değildir. (2.1 ve 3.1'den)

7.1- 4.1ve 6.1 çelişkilidir. 

8.1- Reductio varsayımı yanlıştır. 

9.1- Küme-W içerikleri vardır.( 8.1'den)

10.1- Özü olmuşmuş bir varlığın gerçekte olmaması imkansızdır. 

11.1- Küme-W 'deki nitelik tasavvurlarının içeriğine sahip ,herhangi bir varlık karşılaştırmasında küçük olması imkansız bir varlık (Kısaca Tanrı )vardır.(9.1 ve 10.1'den)

Bu kanıtla varlığın bir yüklem olmadığı eleştirisi ve daha birçok eleştiri aşılabilir . Tabiki bu "Mağlup Edilemez Bir Ontolojik Argüman" için ilk fikirdir. Geliştirilmesinin mümkün olmasını umut ediyorum.

Kaynaklar

1-Complete Philosophical and Theological  Treatises of Anselm of Canterbury ,Jasper Hopkins and Herbert Richardson by The Arthur J. Banning Press 

2- In Behalf of The Fool, Gaunilo

3- Arguing about Gods, Graham Oppy,  s.72-74

4- Alvin Plantinga'nın Ontolojik Kanıt Savunması, Abdulkadir Tanış,Yüksek Lisans Tezi,Ankara-2011

5- Plantinga's Defence of the Ontological Argument, Michael Tooley ,         s.425-426

İnstagram: kant_1804