KURANDA DAĞLARIN HAREKETİ VE KAZIK OLUŞU



 KURANDA DAĞLARIN HAREKETİ VE KAZIK OLUŞU

Öncelikle dağlar depremin sebebi değildir sonucudur Yani depremler dağların oluşmasına sebep olmuştur. ayrıca dağları ''yerleştirdik'' gibi ifadeler dağların plak hareketleri sonucunda oluştuğuna yerleştirildiğine bir engel oluşturmaz dini metin sonuçları aktarır bilimsel aşamaları vermez. “Hem dünya hareketiyle sizi sarsmasın diye, yeryüzüne sabit dağlar koydu. Amaçlarınıza ermeniz için ırmaklar, geçitler yerleştirdi.” (Nahl, 16/15) “Yerin insanları sarsmaması için oraya dağlar yerleştirdik. Maksatlarına ermeleri için orada geniş yollar, geçitler yaptık.” (Enbiya, 21/31). “O gökleri, gördüğünüz gibi, direksiz yarattı. Yere de sizi sarsmaması için, ağır baskılar, yani ulu dağlar koydu ve orada her türlü canlıyı üretip yaydı. Gökten de bir su indirdik, orada her güzel çifti yetiştirdik.” (Lokman, 31/10 Peki yeryüzünü yerleşmeye elverişli kılan, vadilerinden nehirler akıtan, yerde sarsılmaz dağlar yaratan, iki deniz arasına engel koyan kim? Allah’tan başka bir tanrı mı? Doğrusu onların çoğu gerçeği bilmiyorlar. Neml / 61 Ayetlerin mealleri buna benzer şekillerde meal edilmektedir Ayetlerde ASLA,KESİNLİKLE,HİÇ BİR ŞEKİLDE sarsmayacak gibi bir şey söylememektedir. (istisnalar kaide bozmaz) Dikkat ederseniz bu ayetlerin Arapça metninde, dağlar -“cibal” olak deil- Revasî kelimesi, ile aktarılıyor. Revasî kelimesi, “Resv” veya “Rüssuv” kökünden gelen “er-Rasî” kelimesinin çoğuludur; bir yerde sabit olmak, bir baskı unsuru olmak, bir yere yerleşmek manasına gelir. (bu özeliği taşıyan her şey için bu kelime geçerli olmaktadır) Genel bir vasfı olması haysiyetiyle genelde dağlar için kullanılmıştır. (Taberî, Razî, İbn Aşur, Nahl, 16/15. ayetinin tefsiri) https://www.facebook.com/photo?fbid=572182370107880&set=a.101597920499663 Detaylı bilgi için bakınız

Dağların sarsılmaz oluşu dağların hareket etmeyeceği anlamına gelemez yani dağlar yer yüzüne sabittir ve kıtasal sürüklenme ile hareket etmektedir iki farklı olgu olduğu için bir çelişki söz konusu değildir. Sen dağları görürsün de onları sabit sanırsın; oysa onlar bulutların sürüklenmesi gibi sürüklenirler.”(Neml Suresi: 88) Bazı kişiler bu ayetlerin öncesi ve sonrası ile ''sadece'' kıyamet zamanı ile ilgili olduğunu söylemektedir kuranda konular arası geçişlerin olduğu bilinmektedir yani kıyamet ile ilgili bir bilgi verirken mevcut dünyevi bir öğretiye geçiş yapmaktadır. Not: Bazı müfessirler bu âyeti dünyanın güneş etrafındaki dönüşüne işaret olarak değerlendirmişlerdir (bk. Celal Kırca, s. 76) ayette Dünya'nın sadece döndüğü değil, dönüş yönü de vurgulanmaktadır. 3.500-4.000 metre yükseklikteki ana bulut kümelerinin hareket yönü daima batıdan doğuya doğrudur. Hava durumu tahminleri için çoğunlukla batıdaki duruma bakılmasının sebebi de budur. Bulut kümelerinin batıdan doğuya doğru sürüklenmesinin asıl sebebi Dünya’nın dönüş yönüdür. Günümüzde bilindiği gibi, Dünyamız da batıdan doğuya doğru dönmektedir Kuran ilahi bir kelam olarak bir kelam ile çok şey söylemektedir bu özeliği bütün tefsirlerde delileri ile aktarılmaktadır kuran hem kıyamet de olacak bir olguyu anlatırken hem de mevcut bir şeye işaret etmiş olduğunu söyleye biliriz. Ayrıca ''sen onları durur sanırsın." cümlesi yakışıksız kalır. "Oysa, onlar bulutun yürümesi gibi yürümektedirler." denilmesi daha uygun olurdu. Çünkü "O gün dağlar bulut gibi geçecekler de o halde sen onları camid duruyor sanacaksın" denilmesi, şiddetlendirmek değil hafifletmek oluyor. Şu halde "TERÂ" ile "TEHSEBU" bu güne, "VE HİYE TEMURRU" o güne ait olmak ihtimali kalır. Yani "bu gün hal-i hazırda dağları görürsün câmid hareketsiz sanırsın, halbuki, onlar kıyamet günü bulut geçer gibi geçeceklerdir" demek olur. Bu surette ise -TEHSEBUHE- fazla kalır -VETERAL CİBALE CAMİDETEN- denilmesi daha uygun olurdu. 20. yüzyılın başlarında yapılan jeolojik araştırmalar sonucunda keşfedilen yer kabuğunun bu hareketi bilimsel kaynaklarda şöyle açıklanmaktadır: Yer kabuğu ve üst mantodan oluşan 100 km. kalınlığındaki Dünya yüzeyi “tabaka” adı verilen parçalardan oluşmuştur. Dünya yüzeyini oluşturan altı büyük tabaka ve sayısız küçük tabaka vardır. “Tabaka tektoniği” adı verilen teoriye göre bu tabakalar kıtaları ve okyanus tabanını da beraberinde taşıyarak Dünya üzerinde hareket ederler. Kıtasal hareketin yılda 1 ile 5 cm. civarında olduğu hesaplanmıştır. Tabakalar bu şekilde hareket ettikçe Dünya coğrafyasında değişiklikler meydana gelir. Örneğin, Atlantik Okyanusu her sene biraz daha genişlemektedir. Burada belirtilmesi gereken önemli bir nokta da şudur: Allah-u Teâlâ dağların hareketini ayette “sürüklenme” olarak ifade etmiştir. Çok ilginçtir ki, bilim adamlarının bugün bu hareket için kullandıkları İngilizce terim de “continental drift” yani “kıtasal sürüklenme”dir. Kur’an’ın ifadesiyle, bilim adamlarının kıtaların hareketine verdikleri isim aynıdır. Kur’an da bilim adamları da bu olaya “sürüklenme” ismini vermişlerdir https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=142815743044547&id=100019483654989 Detaylı bilgi için bakınız Sonuç Dağların sarsılmaz oluşu genel bir ifade olup kıtaların hareketi sürüklenmediği anlamına gelmez dağların hareket etmesi ise ''sadece'' kıyamet günü ile sınırlı olan bir hadise değildir kuran bir kelam ile çok şey anlatmakta ve insanları aciz bırakmaktadır. Kaynaklar https://www.kuranmeali.com/Kokler.php?kok=%D8%B1%20%D8%B3%20%D9%88&sayfa=1 https://sorularlaislamiyet.com/sen-daglari-gorursun-de-yerinde-durur-sanirsin-oysa-onlar-bulutun-yurumesi-gibi-yurumektedirler-ne-0