Sümerlilerden Kopya İddiasına Felsefi Bir Bakış

 



başlık biraz garip gelmiş olabilir .ancak konu ve yaklaşım yöntemi sebebi ile en uygun başlık bu olmalı diye düşündüm :).(Bu gereksiz açıklamadan sonra yazıya geçebiliriz .



Son zamanlarda özelliklede klasik teizme karşı bazı yazarlar etrafında toplanılmış ,bir takım iddialar var .eminim ki bu yazıdan öncede bu iddialara duymuşsunuzdur .


Kısaca açıklamak gerekirse iddialar tek bir argüman altında toplanacağı gibi temel fikir olarak klasik teizme mensup dinlerin kutsal metinlerinin kopya veya alıntı olduğu iddiasına dayanıyor .


Bu yazımda ben bu kutsal metinler arasında bir karşılaştırma yapıp herhangi bir sonuca varmaktan ziyade ortaya atılan iddianın felsefi olarak ne derece makul gördüğümü anlatmaya çalışıcam.



Yukarıda da belirtiğim gibi iddia bazı eski medeniyetler var olan mit /efsane vb. anlatımların günümüz popüler dinlerin kutsal kitapların da mevcut olduğunu bunun sonucu olarak ise bunlar arasında bir ilahi ilişkiden çok kültürel bir ilişki bulunduğunu ve bu durumun dinlerin güvenirliği ne olan inancı azlatığı tezi üzerinedir .



Kısaca bu argumani formülüze edicek olursak en kaba tabiri ile :

 


(1)eski medeniyetler de var olan bazı mitolojik anlatımlar onlardan yüzyılar sonra ortaya çıkmış dinlerde de mevcuttur .

(1.1)medeniyetler birbirinden coğrafi,tarihi ve kültürel olarak etkilenmiştir .



(2)günümüz de var olan kutsal metinlerde ki anlatımları ilahi bir özgünlüge sahip olduğunu düşünmek ,olmadığı ve alıntı (kopya vb.) Olduğunu düşünmekten daha az makuldur .


Sonuç:o halde klasik teizme ait olan kutsal metinler ilahi bir özgünlük sahip olması ,olmamasına nazaran düşük bir ihtimaldir .


Öyle görünüyor ki bu iddia ve ya arguman bir çok non teist çevre tarafından benimsenmiş hatta bulut arguman olarak sunulmaya değer görülmüştür .


Eleştirme ve değerlendirmeme başlamadan önce argumanın nasıl bir mantık kullandığı öncüller halinde formülüze etmeye yapacağım analoji için gerekli görüyorum .p nin q önce var olmuş olduğu varsayımında :


(1)p ve q benzer özelikleri taşırlar .

(1.1)p ve q birbiri ile etkileşime geçme olasigina birbirinden etkilenme olasigina büyük oranda sahiptir .



(2)q'nun özgün olduğunu kabuk etmek ,olmadığını kabul etmekten daha az makuldur .


Sonuc : o halde q'un özgün olduğu kabul etmek ,etmemekten daha hatalıdır/makul değildir .


Şimdi bu sunulan arguman gerçekten mantiksal açıdan doğru olabilir mi ?onu inceleyelim .bunu ise basit bir analojiden yapalım .


"Matematik dersi için bir sınava girdiğinizi düşünün ,sınavın ertesi ders saatinde öğretmeninizin sizden yardım istediğini ve var olan cevaplara teker teker bakıp not almanizi istediğini varsayin . (Söz gelimi a öğrenci 3.soruya 2 demiş b öğrenci 6 demiş vb .) Ve siz bu görevi yaparken bir şey farkediyorsunuz ki siz hariç 10 kişinin bulunduğu bu sınıfta herkes 3 . Soru için ortak olarak A cevapini vermiş ve aynı zamanda tüm sınıf aynı ortamda sınav olduğu gibi siz o zamanda (sınav olduğu zaman )sınavla uğraşmakla meşgulken herhangi bir kopya durumunun olup olmadığı konusunda kesin bir karar veremiyorsunuz ve henüz cevap anahtarindan doğru şıkkı ne olduğundan da bihabersiniz ."



Bu durum da kesin bir kopya iddiasında bulunur muydunuz ?



Eğer ki klasik teizme karşı sunulan argumani kabul ediyorsanız ,bulunmanız hatta bundan çok büyük ihtimalle ile emin olmanız gerekir .çünkü verilen yanıtlar arasında benzerlik öncül (1)'ı ,aynı ortamda sınava girilmesi öncül (1.1)'i ve bunların zorunlu sonuca olarak öncül (2)'yi ve sonucu doğrular .


Peki burda sizi kopya iddiasından emin bir şekilde dile getirmekten alıkoyan şey ne oldu ?



Ve böylelikle argümana /iddia ya karşı itirazimiza başlayabiliriz .


burda analojiden de kolayca görebileceğiniz gibi sıkıntılı öncül (2)'dir . Çünkü (1) ve (1.1) 'in doğru olmasi sizi zorunlu olarak (2)'ye götürmücektir .bunun böyle olmasının sebebi ikinci bir ihtimalin daha olmasıdır kuşkusuz .bu da cevapın A olması ihtimaldir .Eğer bunu argumana yansıtacak olursak 

Belkide geçen bu anlatimaların gerçekte var olması (gerceklismis) olacaktır .


Bu durumda şunu iddia edebiliriz gibi arguman öncüller bazında eksiktir çünkü (2)'yı destekleyecek ek öncüllere daha sahip olmalıdır .



İtiraz 1:"öncül (2) icin ek öncüle ihtiyacım yok ben bunu tasdiklerek de argumani bu hali ile savunabilirim."



Bu itiraz yaklaşımı ile makul görünmekte gibidir .ancak ben pekte bunun kanısında değilim .zira bir şeyi tasdik etmek için o şeyi başka öncüller ile desteklemek gerekir .nitekim eğer bu itirazın (1) ve (1.1) öncülün yetersizliğine karşı one sürüldüğü göz önünde alırsak itiraz sadece boş bir laf olacaktır .



(Not : temel inançları konunun dışında düşünerek yazdım .)



İtiraz 2:"peygamberin hocalarının olduğu ve bu hocaların ona bu tip söylemleri söylediğini dair rivayetlerin olması öncül (2) yi destekler nitelikte ."



Bu itiraz her nekadar ilk itiraz nazaran içi daha dolu olduğunu söylenebilsede tarihi bir boşluk bıraktı açıktır .öncelikle şunu belirtmeliyiz ki sunulan arguman sadece Kur'an'a karşı değil ,klasik teizm in tüm kutsal kitaplarına karsidir .bu yüzden bu itiraz bize bazı sorulari aklımıza getirecektir .


Mesela Gerçekten bu hocaların yaşam süreli kur'an ile uyusmakta mi ?


Ve yahut bu hocalar nasıl eski medeniyetlerin anlatimlarina nasıl ulaşabilmislerdir ?


Tabiki yazim bu tip değerlendirmeleri yapamayacak kadar uzun değil .bu yüzden son bir kaç şey söyleyip yazıyı sonlardiryorum .


sınav örneğinde de görüldüğü uzere bu tip iddialar ve argumanlar aslında pekte mantiksal bir düzelme sahip değillerdir .benim tavsiyem var olan iddialari direk kaynaklara kadar inceleyip degerlendirmeden ve uzun bir araştırma dönemine girmeden önce felsefi olarak gerçekten doyurucu olup olmadığını incelemenizdir .sizin de farkettiginiz üzere son nihai kararın verilmesi öncül (2) 'ye bağlıdır ben burda kalan araştırma sürecinde size başarılar dileyip öncül (2) nin tasdik edilerek doğru olup olmayacağına daha doğru bir söylem ile makul olup olmadığını size bırakıyorum .


İyi günler .